anneme, anneler gününde ne alacağımı kara kara düşünürken farkına vardığım şeydir, annemin değeri ve ben hayatta en çok annemi seviyorum...
onun hakkında yazacağım şeyler gözlerimi doldurmanın ötesinde yüreğimi acıtarak şaşkın şaşkın klavye ve ekrana bakmama sebep olmaktadır. ne yazsam ki? hayatta en çok sevdiğiniz birine ne yazılır, ne yazmalısınız? onu yalnızca bir güncük mü hatırlamalısınız, 365 günde. ona hediye almak için yalnızca bir günü mü beklemelisiniz?
- sevgililer, aşklar, arkadaşlar gelip geçerken bu zamanın acımasız yolculuğunda, arkana dönüp baktığında bıraktığın delicesi anı varken, yanında olan tek kişinin annen olduğunun farkına varmak... senin kılına zarar gelmesin diye üzerine titreyen tek kişinin annen olduğunun farkına varmak ve asıl önemlisi hayatta en çok anneni sevdiğinin farkına varmak...
farkındalıktır asıl olay... yalnızca farkında olmaktır, hayatta en çok anneyi neden sevdiğinin sebebini bulmak için. yaşanmışlıklara ve yanındakilere bakılmalıdır, bunlar farkedilmelidir işte o zaman anlaşılmaktadır annenin değeri...
en çok anneyi sevmek, babadan da biraz soğumaktır benim için...babanın, anneni her üzdüğünde annen için ağlamaktır yastığı ıslatırcasına ve babadan nefret etmeye başlamaktır, intikam alırcasına. babanız gider, annenizle yalnız kalırsınız ama artık büyümüşlük taslamaktasınızdır, ayrı eve çıkmak istemektesinizdir ve bu öyle bir gaddarlıktır ki yalnız başına annenizi bırakarak evden gitmek istemektir. hiç kimsenin size o sevgiyi o sıcaklığı veremeyeceğinin bilincinde olmadan, bu bilincin size aşılanmasına rağmen, kabul etmeden güdülen bir gaddarlıktır.
dillerde dolaşan bir deyiş vardır: bir insanın değeri ancak o kaybedilince anlaşılırmış, diye,
dilden dile dolaşmasın, farkedilsin annenin değeri, onu kaybettikten sonra olmasın, can yakar, acı verir...