türklerin bir türlü hazmedemediği gerçek. şu anda üniversite gençliğinin yüzde 80'inden fazlasının sevgilisi var veyahut en az biriyle sevişmiştir. aa bu kızlar anne olacak ileride. büyük ihtimalle birden fazla kişiyle seviştiği için otomatik olarak 10 yıllık sevgiliyle de evlense sonuçta başkasının ufaklığını ağzına almiş olma ihtimali epey fazladır. bu gerçek sindirilmeli bence. cin olmadan adam çarpiyoruz. kızlarımız sevişme derdinde, erkekler skişme derdinde ama bu gerçek ürkütücü geliyor. şimdi bu sevişen kızların hiçbiri anne olmayacak mı?
son derece olağan karşılanması gereken bir gerçektir. ne yani biriyle sevişip, sonunda onunla evlenmeyen kızları kısırlaştıurmak mı lazım çocuk sahibi olmasınlar diye? ne saçma şey. herkes önce kendi annesini sonra başkalarını araştırmalı.
geçmiş noktasında konuşabilmek için, görmek, bilmek gerekir. Yaşamadan da bunu gerçekleştirmek mümkün değil. Evet o halde ileriye bakalım, kızlarımızın ne olduğu ve ileride ne olacağı konusunda. Anne olmaları lazım elbette. Belki akılları başlarına gelir. Ama kızlarımızın bir anne oldukları gerçeği karşımıza çıksa ve burada dile getirildiği gibi başkasıyla sevişmiş olsa ve biz gene varsayalım oğlu olsa bu kızımızın ve bu oğlan büyüse ve bu kızımızla sevişen arkadaşlardan biri bir gün bu oğlan ile tanışsa ve "ben senin anana bir kaydım bir kaydım sorma" dese, yani bir diğer gerçekliği de kabaca dile getirse fena olmaz gerçekten. Bu da bir gerçeklik sonuçta. Ha burada geçmişte o anaya kaymış adamın hala bekar olduğunu varsayalım ve bir de o oğlancağızın aklından neler geçeceğini nasıl tepki vereceğini, büyük ihtimal katil olacağını düşünelim. VArsayımlardan birer gerçeklik kurgusu yaratsak da muhtemel olanın sadece geçmişe ait değil de günümüze de ait olabileceğini de ele almak gerekir.
Şimdi bu varsayımlar altında her gerçeğin dile getirilmesi gerçekten büyük bir dert. Ama bazı gerçeklerin de kabul edilebilir sayılması dahi can yakıyor. Acı çok acı. Hele geleceğe bakarak bunu düşünürsek nesil hiç iyi değil hacı, ahir zaman işte.
kadını sürekli başkalarına ait görmenin rahatsız ediciliği. erkek evlenir ve kadının geçmişine de geleceğine de ipotek koyar. o kadın artık hayatının sonuna kadar ona aittir. halbuki kadın bu evlilikten mutlu değilse, "koy g.tüne rahvan gitsin" deyip hayatının geri kalanına kendi başına devam etme hakkına sahiptir.
zaten kocası tarafından bir birey değil de kendisinin karısı ve malı olarak görülen kadının, bir de çocukları tarafından da bir birey olarak değil, geçmişiyle de geleceğiyle de kendilerine ait bir şey olarak görülmesi sorunu.
kadının hep birisinin bir şeyi olması.
(bkz: kadının adı yok)
bakire olmayan kadınla evlenen erkeklerin çocuklarının kara kara düşündüğü durum. kimbilir anneleri kaç tane erkeğin altına yatmıştı evlenmeden önce. hatta o anne birçok abaza muhabbetine konu olmuştu gençliğinde: "şenay denen yavruyu geçen eve attım, evire çevire ..., hatun doymak bilmiyor" gibisinden diyaloglara malzeme edilmişti.
ee, biz boşuna mı kıçımızı yırtıyoruz lan, boşuna mı kadında bakireliğe önem veriyoruz, başka erkeğin nikahsız altına yatmış kadından ne anne olur, ne de karı. zaten böyle hatunlar evlendiğinde de durulmaz, kocasının boynuzlarını dallanıp budaklandırır.
bu hassaslık niye sadece anneye karşı?
geleceğin anneleri bir başlarına sevişmediklerine göre, geleceğin babaları da şu aralar birilerinin götünü yalıyor o zaman.
buna niye takılanınız yok?
bu kadınlar daha ne kadar çekecek bu dar görüşlü toplumdan?
Fiziksel ya da mental olarak sorun teşkil etmemesi gereken olgudur. Yaklaşık olarak 7 senede bir tüm vücut hücreleri yenilenir. ( Bazı sinir hücreleri hariç ) Yani "başkasının ufaklığını ağzına almış" olan o kızın o meşhur geceden geriye sadece anıları kalıyor. Dudakları, elleri yine aynı annenin elleri. Kadınlara " kimlerinkini ağzına aldı bu dudaklar acaba " bakış açısıyla bakmak bir hastalıktır bana göre. Mesele fiziksel değil çünkü, o dudaklar ya da eller ya da her neyse işte temizleniyor zamanla ( Hiç kirlenmiş miydi acaba ? ). Ya da annenin hayatının belli bir döneminde " Lan geçen necatinin ufaklığı ağza almıştır, dur ben şunu bir daha yıkayayım " dediğini mi sanıyor bazı kimseler ? Bütün bu başından geçenler aslında bir anı ve yalnızca bir anı. Ayrıca kerhaneye giden erkekler de baba oldukları zaman, orospularla bütünleştikleri pipilerini anne ile paylaşırken aynı hassasiyeti gösterecekler mi acaba ? Annenin, kız kardeşin ya da sevgilinin birileri ile sevişmiş olduğu gerçeği hiçbir şeyi değiştirmez. Anne, sevgili ya da kız kardeş yine aynı kişidir.
iki gram erkeklik onuru olan erkeğin kaldıramayacağı durum. iyice batının konuştuğunu almaya başladık.
Dünya kadar sevgilisi olup sonra onlardan Ayrılan insanlar için normaldir. Ben bunu sindiremem midem kaldırmaz.
kendi annem için düşününce babamı 13 yaşında görmüş çocukluk aşkı derler ya o misal oyuzden onu düşünmüyorum benim düşünmedimi çocuğumda düşünsün istemem ama şuan için mümkün değil bu yaşta tanışacağım kişi elbette birisiyle sevişmiştir bunu kabullenmek bile zor amınaa koyim birde bunu çocuğun düşünmesi dahada vahim durum ozaman napıyoruz evlenmiyoruz yada 13 14 yaşında bir kızı alt yapıya alıyoruz belli bir yaşa gelince eşimiz yapıoruz tabi bunuda hangi mide kaldırır oda muama neyse konu derin arkadaş bu kadar derine inersek biz ancak sol elimizle evleniriz...
Gelecek neslin daha çok başına gelecek durumdur. Aslında ne dersek diyelim mesele içler acısıdır. Bu gibi gerçekler nesil böyle devam ettiği sürece daha fazla karşımıza çıkacaktır. Kimseyi kimseyi kandırmasın. Masum değiliz hiçbirimiz...