insana kimseyle paylaşamayacağı bir hüzün yaşatan durumdur. gizli gizli gözyaşı döktürür. en büyük çocuksanız eğer evin bütün işleri bir süreliğine size kalmıştır. annenin değeri daha iyi anlaşılır.
telefonda aldığınız bu haber sonrası boğazınız düğümlenir içinizde derin fırtınalar kopar, gözlerinizden ince ince yaşlar dökülmeye başlar. siz kaç yaşında olursanız olun hep içinizde bu kutsal varlığa gelebilecek en ufak zarar tarifi imkansız durumlar içine sokar.
hastaneye gidene kadar insanın dizleri titriyor hep içinde bir korku hep o acaba duygusu. nedir bunu bize yaşatan... hayatınızda en uzun süre sevdiğiniz varlığın bir gün ellerinizden kayıp gideceği düşüncesi mi?
bize yaşımız kaç olursa olsun hep çocuk muamelesi yapan ve hayatın bizde bıraktığı derin izlere aldırış etmeden bizi karşılıksız seven bütün annelerin ellerinden öperiz.
adamın yüreğini pır pır ettirir, içinizde bir şey kırıldı kırılacak böyle. ama en kötüsü uzakta olup, gidememeniz çaresiz kalmanızdır. allah herkesin sevdiklerine, annesine babasına şifalar versin. zordur yani öle anlatılacak iş değil.
insanı değişik yapan olaydır. Vallahi tanım bulamadım ona değişik işte bi eksik yarım buruk kırık yapan durumdur. Ameliyattır neticede önemlisi önemsizi yoktur. Hele ki söz konusu anneyse.. Dua edilmeli. Allah şifa versin.
Hayata karşı verilen en zor karşılaşma dır, bütün stres ve sorunları ezer geçer. Aile fertleri nden biri ameliyat oluyorsa veya ağır hastaysa kendinizi bir kez daha vicdan muhasebesi yaparken bulmanız kaçınılmazdır, şayet hiç bunu yaşamadıysanız ilk defa kim olduğunuzu hatırlarsınız.
hipertansiyon hastasıydı annem, beyin kanaması geçirdi, saatlerdir bekliyorum ameliyatın bitmesini. elimden hiçbirşey gelmiyor. kız kardeşlerim var 2 tane, onlar da perişan oldular. neredeyse 6 aydır ne annemi, ne babamı gördüm, bayramda da gidemedim yanlarına. işte o öylesine koyuyor ki, yumru gibi boğazımda takılıp kalıyor, temmuzun 6sında düğünümüz var, benden çok daha heyecanlıydı, kovalamaya çalışıyorum kafamdan sanki bir sivrisinekmişcesine ama göremeyecek olma ihtimali öylesine korkunç ki. naparım ben, napar kardeşlerim. babamı ilk kez hayatımda bu kadar yenik görüyorum, mesleği gerekirse başkalarının hayatları için ateşlerin içerisine girme olan bir insan, kendi eşi bir oda içerisinde can çekişirken eli kolu bağlı oturmaktan başka hiçbirşey yapamıyor, koymaz mı insana, bütün dengelerimiz altüst oldu. yazmak istemiştim, kusura bakmayın drama için...