candan ercetin $arkısı olarak hali hazırda zaten cok sevilen, pek cok ki$i icin en hassas sozcuk* olan, $imdilerde kanal d dizisinin adi.
--spoiler--
5.bolumde zeynep gostermi$tir ki anne olmak zordur, cocuklarının iyiligi icin kendine yeryuzu uzerinde verebilecegin en buyuk zararı verirsin. gonca anlayacak ilerde annesinin ne kadar ozel bi kadin oldugunu, o defalarca kapı carpmalari icine oturucak. annem diye aglayacak annesi cok uzaklardayken. tıpkı her buyudugunu zanneden koca bebekler gibi.
--spoiler--
anne sözcügünün ona en cok yakı$an iyelik ekiyle cekimlenmi$ hali.
veda ederken içine akıttığı gözyaşlarını görmemem için sarfettiği çabası asla gözümden ve yüreğimden kaybolmayacak hasretim. uykum, uyanıklığım, sevdam, ahlakım, dünyadaki tek cennetim ...
simdi dizide eski eş yeni eş adayına kanını veriyor (çünkü yaralanan yeni eş adayı, her turk filmde oldugu gibi 0 rh negatif kana sahip) dizinin ilerleyen bölümünde eski eşten olan çocuk yeni eş adayına "sen benim annem degilsin ühühüh... " diye bağırınca yeni eşin "ama ananın kankasıyım" demesi, bu cevap üzerine kıza kal gelmesi muhtemeldir.
Faruk Teber'in yönetmeni olduğu dizi. renkler ve sahnelerin açılımı ve yüzlerdeki duygu seli birebir işleniyor. ilk bölümden sonra daha bir güzelleşti konu ve sahneler. talat bulut'un performansı kusursuz, hele vahide gördüm çilekeş anne rollerinin demirbaşı oldu gene.
cok yanlış cast secimi yapılmış dizilerden biri. yine ve yine 15-16 yaşındaki kız rolunu oynayan kisiler 20-30 yaş arası ve yaşlarında olmadıkları ses tonlarından , ifadelerinden gayet belli. oyuncuları kötü değil fakat yönetmenler böyle cast seçimi yaptıkça dizilerin inandırıcılığı azalmakta duyurulur.
ilk bölümü ile pek dişe dokunmayan dizi. kadro iyi mekanlar sağlam. ama bir şey eksik. kötü desem değil iyi desem hiç değil. hele müzik; edip akbayram'ın bir şarkısının değiştirilmiş hali. * müzik uzmanları daha iyi bilir. kaç mezura kadar benzer kaç mezura kadar taklit ya da birebir aparma. fazla benzemiş şarkı. http://www.youtube.com/watch?v=s-KiqOdbMHc
kanal d'nin yeni dönem dizisidir. şu an itibariyle vizyonda oynuyor.
vahide gördüm ve talat bulut başrolde oynuyor.
92 doğumlu kıza sınıf arkadaşı aşıktır. sınıf arkadaşı oyuncu kişi ise sakallı, bıyıklı otuzuna merdiven dayamış kıllı bir kişiliktir. **
"benim annem güzel annem beni al kollarına kucağında okşa beni ninniler söyle bana.
bugün hala kulağımda çonlıyor o tatlı sesin benim annem güzel annem kalbimin neşesisin."
anaokulu şarkılarından biridir.
azeri şair bahtiyar vahapzade'nin inanılmaz şiiridir ve bedirhan gökçe azeri lehçesi ile harika yorumlamıştır...bedirhan gökçe bir süre sonra bu şiiri annesi hayatta olduğu müddetçe bir daha okumayacağını söylemişti...okumaktan ziyade bedirhan gökçe yorumunu tavsiye ederim...iki versiyonu vardır...biri can alıcıdır...
''.....
.....
annem öz ismini kızıma verdi
annem torununu çok istiyerdi
küçük torununu koyup yerinde
annem tam sakince dünyadan gitti
kızımın meyilli nazarlarında
annemi görirem annemi şimdi
torun ninesine benziyor aynı
büyüyor yüceliyor yıl be yıl kızım
yeniden büyüyor annem yeniden
annemin özüdür tam sanki kızım
hayat kendi garip sırlarından
bize renkli renkli muciz gösterir
kızımı ismiyle çagırmıram ben
ey anam diyirem o da hay verir
o benim annemdir, o benim annem
ama bir farkı vardır onu yadsımam
bir vakit annem bana can can diyerdi
şimdi ben anneme can can diyirem
bir vakit annem beni çok istiyerdi
şimdi ben annemi çok istiyirem
ben annemi çok istiyirem.''
tapılası kadındır.
her düştüğümde elimden tutup yardım etmek için nöbet tutan,her ne yaparsam yapayım ne kabahat işlersem işleyeyim beni affeden,benim için gerekse hayatını gözünü kırpmadan verebilecek tek insan.
haytımın en büyük şansı canım annem.
"anne"nin 1. tekil şahıs iyelik eki almış hali(u: tanımımızı da yaptık)..
gözlerindeki bir damla yaş için bütün gözyaşlarımı feda edebileceğim tek varlığım, meleğim.. dünyadaki "karşılıksız sevgi" kavramının var olduğunu bana gösteren, disim kırılıp dudagım patlayınca basımda tüm gece ağlayan, benim için, sırf benim için hayatının 12 senesi kara günler yaşayan, bana sevgisini neden göstermediğini anlattığında gözyaşlarımı tutamadığım ve işte o zaman "anne yüregi"nin büyüklügünün, devliginin, kutsallıgının farkına vardığım yüce insan..insan degil aslında melek..
kendimi bildim bileli kavga etsek de, birbirimize bagırsak, kimi zaman ustumuze yurusek, yastık fırlatsak da, aglamaktan gözlerimiz kan cukuruna dönse de gurbette anlıyoruz ki birbirimizden başka kimsemiz yokmus.. hayatım seninle dolmus aslında.. diger tum sevgiler yalanmıs.. seni bırakıp gittigim arkadaslarım hep boşmuş.. anne sevgisi tekmiş, anne bitaneymiş, anne kanmış, anne canmış, anne ugruna ölünecek tek insanmış... bunu anladım..
ankarada ulustaki patlamadan sonra seni düşündüm, kalbim durdu sandım.. yaşayamadıklarımızı düşündüm, sana seni sevdigimi neredeyse hic denecek kadar az soyledigimi dusundum.. halbüsü sana olan aşkımı sen hic bilmedin.. bilemedin.. aptal kafam işte nedense soyleyemiyor insan.. elindekileri kaybedince aklı başına gelir insanın, umarım seni kaybedince gelmez benim aklım başıma annem..
gurbet ellerde bana bir haller oldu anne, kendimle yüzleşmeye başladım eskisinden de çok.. geçmişi sorgular oldum, sınırlarım, duvarlarım genişler oldu.. seni özler oldum.. ama bu ne zıtlıktır ki yanına gelince de ilk gün nasıl can cigersek, dizinde uyusam da, 2. gün yine kavgaya başlıyoruz, uslanmayız biz anacım..
hayatını bana adadığın için, hem anne hem baba olmaya çalıştığın için, herşeye rağmen "annem" olduğun için seni sonsuz seviyorum.. kelimeler yetmiyor biliyorum.. en azından içimi boşaltıyorum.. bu sefer uzaya degil, sözlüge..