biz yedi kardeştik 5 kız 2 erkek ben ne zaman eve gelsem annem daha bakmadan bilirdi benim geldiğimi. hep sorardım anne nereden anladın dediğimde anne evladını kokusundan tanır derdi.
şu dünyadan göçüp gitmeden kadınların bence mutlaka tatması gereken bir duygu. cennet kokusunun bebeklerin boynunda olduğu düşünülürse yorucu olduğu kadar huzur veren bir şey olsa gerek.
3 gün önce yazmışım ya işte başıma geldi. açmışım şom ağzımı. ateşli gecem, çocukların ikisi birden hasta, her zamanki gibi, zaten hiç teker teker gelmediler ki. saat 2 de verilmesi gereken ilacın nöbetini tutuyorum. uyursam ve uyanamazsam...
dünyadaki en zor iş anneliktir. emekliliği, sosyal güvencesi, maaşı, işgöremezlik tazminatı, kıdem tazminatı, hafta tatili olmayan. 7-24 bankamatik gibi oldukça esnek çalışma saatleri olan. çocuklarınız ergenliğe yaklaştıkça bir de sizi beğenmez, küser, bağırır...
ve işte bu işin madencileri de ikiz anneleridir. abartmıyorum lan, ikisininde ateşli oldukları gecelerin sabahında grizu patlamış, göcük altında kalmışsınızdır ama tatil yok dedik ya, çalışmaya devam...
uzaktan bebeğiyle ilgilenen bir anne görünce dünyanın en karşılıksız ve saf durumu olarak görülür, fakat anne olmadığım için bilemiyeceğim ne denli kolay ve yaşanılası.
doğurmak değildir bakmak büyütmek kendinden birseyler katmaktır annelik yeri geldiğinde uykusuz kalmak yeri gelince onun yerine aglamaktır.ama doğurdugun çocugu başka bir aileye vermek değildir. onunla elinde olan kuru ekmeği paylaşmaktır annelik daha iyi sartlarda yasasın diye kendinden uzaklaştırmak baska aileye vermek değil.yada uzun zaman sonra araya birilerini koyarak onu seviyorum o benim kızım demek değildir. annelik ne olursa olsun seni ben doğurmamış olsamda sen benim canımsın senin için bütün hayatımı göz kırpmadan feda edebilirim diyen insanın yaptıgıdır.