Bitmeyen vicdan azabıdır.
Her şeyi en doğru şekilde yaptığından emin olduğunda bile hep bir “acaba öyle değil böyle mi yapmalıydım?” Diye uykuları kaçar insanın.
Annelik yapan ve yapmayan olarak gruplanırlar. Yalnızca biyolojik anneden ibaret olan da vardır. Cennet her annenin ayağı altında değil veya her anne kutsal değil. Annelik yapabilene ne mutlu.
Annelik herkese nasip olabilir ama iyi evlat yetiştirmek herkese nasip olmaz. Yetiştirdikleri çocuklarla topluma bir canide katabilirler bir hayırseverde. iyi yetiştirilmiş çocuklar gelecek için iyi bir toplum demek. Bu nedenle "anneliğin" önemsenmesi gerekir.
nazan bekiroğlu'nun "la" romanında şöyle bir bölüm vardır annelik duygusuyla ilgili:
" o ikisinin cennetten çıkışıyla birlikte bütün bir insan soyunun önünde cennet yolu açıldı. hayret! bu çıkış, daha çok insan cennete girsin diye mi, düşünemediler bile.
ve her kovulan ya da kopan telaş içinde bir şey alıyor ya yanına. onlar da bu hatıra hikayesinden yanlarına bir şeyler almak istediler. insan olan yanına neyi alabilirdi? beraberinde neyi götürebilirdi?
üç şey seçtiler cennetten çıkarmak için:
bir: kelimeler
iki: aşk
üç: annelik duygusu
kelimeleri adem yanına aldı, annelik duygusunu taşımak havva'ya kaldı.
ama aşk çok ağırdı.
ikisinin de, aşkı tek başına taşıması mümkün olmayınca, ikisinin zembili de aşkı bir başına kaldıramayınca, bölüştüler yükü. yarısını adem sırtlandı, aşkın yarısı havva'ya kaldı.
öyle sert düştüler ki dünyaya, bu fenaya, adem'in dizlerinin bağı çözüldü, ciğerleri yandı. nutku tutuldu. üçüncü defa, bildiği kelimelerin hepsini önce unuttu. sonra bir kısmını hatırladıysa da o bir kısmını kıyamate değin unuttu.
aşk? daha yollarda sakin durmamıştı bir türlü. kabına sığmamıştı. bir yarısı yollarda kayboldu. getirebildikleri ancak öbür yarısıydı.
o gün bu gün yeryüzü kelimeleri yetersiz, aşk bu dünyada kusurlu!
saçma sapan her kadına verilen içgüdü zırvasına bağlanılmaması gerektiğini düşündüğüm mertebe. Artık küçüklere çok büyük hayatlar sunmak zorundayız içimden geldi deyip üremeyin.
günümüzde bolca ekmeği yenen güzide kavramlardan biri.
üstüne kitaplar yazılıyor, bloglar açılıyor, videolar çekiliyor, fotoğraflar paylaşılıyor...
bizim annelerimizin bunların hiçbirini yapmaya vakti yoktu, kötü anneler mi peki annelerimiz? bilinçsizler mi? bunca kitap çıkaran hatunlardan daha mı az bilgiye sahiptiler?
artık anneliğin de içi boşaltıldı, bizim anneler son nesil.
öncesindeki bütün klişe lafları, hadi canım sen de dediğin mottoları daha sonrasında sana da yaşatan durumdur.
doğumdan sonra ki adına lohusalik deniyor, benim için zor geçen dönemdi. 3 ay eşimden ayrı uyumak resmen ona hasret kalmak, lanet olası sezaryen dikişleri yüzünden bebeğin bakımının zorluğu, uykusuzluk vs tam anlamıyla hissedemëdim. insan anne olunca direkt o duygulara giremiyormus. makine değiliz neticede. hele benim gibi bebeğin bakımını kolay kolay başkasına bırakmak istemeyen yeni anneler daha da bunalıma giriyor. sebebi de bebeği esirgedigimden, kıskandıgimdan değil bir an önce alışmam lazım kafası yüzünden kendi işimi kendim zorlastirdim.
5 ayı geçti. daha yeni yeni kendime geliyorum. bebekle tatile gidememek, hala evde tosuncuk kıvamında löp löp gezmek, facebooktan arkadaşlarınin bebeksiz ve çılgınca yaptığı tatilleri gördükçe evet sinirlerim bozuluyor.
ama bambaşka. içini sıkıntı kaplamisken bir gülüyor ya tamam orda bitiyor her şey. ne kadar klişe bir laf değil mi ama aynen öyle oluyormus. yanında sessiz kalmaya bile kıyamiyorum. saksı mi bu bebek sıkılmasın bir şeyler anlatayım diyorsun. kusuyor ya üzerine. kus annem rahatla diyorsun. ıkınirken televizyonun sesini kapatıyorum ki dinlemek için o bile çok tatlı çünkü. Birt yapıyor işimi gücümu bırakıp burnumu dayıyorum. kokunun güzelliği yüzünden salya bırakıyorum. boynunun altı ter kokuyor. Dünyanın en güzel parfümü sanki.
dün midesi bulandı. tam bulantı geldiği sırada anladım yüzünden bebek acı çekti resmen. O an dünya başıma yıkıldı. bebeğimin canı yandı ve ben yabancı gibi uzaktan sadece baktım. işte hemen dua ettim, ne acıymis. Allah kimsenin evladına dert keder vermesin dedim. mide bulantısı ne ki. bazı bebekler var hasta doğuyor. ilk doğduğu gunden şanslı ise büyüyene kadar annesine babasına cehennemi yaşatıyor. Allah bütün hasta bebeklere çocuklara gençlere şifa versin. kimseye evladının acısını yaşatmasin.
Herkesin yapabileceği bir şey değildir çünkü çocuk doğurmak anne olmaya yeten bir eylem değildir. Belki herkes biyolojik olarak anne olur ama gerçekten anne olamaz.
Bir zamanlar ne yaşamış olursa olsun, doğacak yavrusuna sevgisini ve güzel yaşaması için herşeyi sunabilecek kadının sonuna kadar hakettiği duygu, eşsiz tat olsa gerek.