Bir ilaç bulduğunda gizlice alır gidip eczaneye sorar.
abimin odasındaysa uyusturucu, bendeyse dogum kontrol olabilir diye.
Bir gün bir hap kutumu almış yakaladım Allahtan çünkü ilaç düzen için, yani; doğum kontrol hapıydı.
Bir de yediğine içtiğine dikkati et klişesi var tabi.
nereye gidersen git.. bakkala ekmek almaya da gitsen, markete sigara almaya da gitsen, aşağıya düşürdüğü her hangi bir şeyi almak için seni yolluyorsa bile ya da komşuya her hangi bir şey gönderiyorsa yani her neresi olursa olsun bu iki kelimeden biri mutlaka söylenir.
bir arkadaşımla buluşacağım zaman
bölüm 1 :
nerden tanıştınız ? okuldan mı ? nerede okuyor ? annesi babası nereli ? çalışıyor mu ? tipine bir bakayım ? nerede buluşacaksınız ?sevgilin mi ? bak doğru söyle ben senin annenim .
lan diyorum yeter sanki kütüğümüze alacağız . alt tarafı bir çay içip gelcem eve geri sakin ol .
bölüm 2 : bak kızım sakın ola onun elinden bir şey yeme , su verirse içme , çay getirirse içme . içinde bir şeyler enjekte eder mazallah . buluşurken de kalabalık yerleri seç , insan içinde olsun ki sana bir şey yapamasın . umut verme çocuğa sonra takip edip öldürür . çok fazla samimi olma yüz verdin sanar . hava kararmadan eve dön tamam mı ?
tamam anne , yanında çanta getirmişse kontrol edeyim mi canlı bombadır belki ..
hiç biri benimki kadar olamaz diyerek her 10 dakika da bir arar, bazense telefonda şöyle dialoglar döner.
- kızımm sakın sesini çıkarma şimdi telefonu kulağından çek sanki , telefonu kapatmışın gibi davran ben ortamı dinlicem
- anne neden
- sus cevap verme dinleyeceğim. hadi şimdi güle güle anneciğim de telefonu kapatır gibi yap bakalım
- güle güle anneciimm!!
neymiş derdimiz ortamda benim anlayamayacağım kötü insanlar olabilirmiş ama kendisi telefonda dinleyerek şlakk olarak o kişiyi bulabilir. ahh annem ah.
- yolda yürürken kulaklık takma, araba gelir görmezsin! (görsem süpermenim sanki uçucam kaçıcam oralardan)
- ayakkabılarını kapıda bırakma oğlum çalarlar. ( ki çaldılar da)
Arkadasimda kalacagim zaman telefonda konusurken arkadasta kalacagimi ogrenince once evin isitma sistemi hakkinda bilgi alir: ev sobali mi?
Kombili cevabini alirsa ikinci soru gelir: kombi balkonda mi?
- kalk git şunu check in yaptır gel hem belki x pilottur uçakta kih kih kih.
- anneee!! bir daha şu meymenetsizin konusunu açmayacaktın hani!
- hihoho ay dur sinirlenme şimdi bak hastalanırsın tamam şaka yaptık. hastalanırmışsın uçakta y olurmuş bir de tansiyon falan kih kih kih.
- ya annee!!! hasta mısın kadın sen!!!
- aaa bizim uçuş aktarmalı bak hani şu senin alman z vardı ya?
- ee anne ee vardı eee???!
- ay bi de o oluyomuş aynı uçakta kihkohkikhokihkokhkihi.
- allah da belamı verseydi keşke anne.
- neyse neyse savcı olunca hepsini topluca dava edersin.
- ...
bir anne nasıl bu kadar acımasız olur hep sorarım kendime. böyle oluyor bayanlar.
ünversiteye başlamadan önce memleketteki son günlerimiz ve annemin kurdugu cümle şu: sigara içecekseniz de alın kendi paketinizden için başkasının verdigini almayın.
Lan milletin annesi aman sigara içme falan der bizimkinin dedigine bak.*
devlet yurdunda 1. ayım. ilk çamaşır yıkama deneyimimde ellerimi tahriş etmişim. tatilde eve gittiğmde ellerimin halini gören annem panikleyip noldu yurtta sigara mı bastılar diye korkmuştu. ne garip len yurt orası nazi kampı mı kim bassın sigarayı.
- alo, eirene bak doğru söyle. ne onlar?
+ anne parfüm onlar, neden inan mıyorsun?
- öyle parfüm olmaz! söyle çocuğum kızmıycam, söz.
+ off anne kapatıyorum. müşteri geldi.
- off deme off deme. akşam görüşcez senle. koklıycaz tek tek hepsini!!!
oldum olası zaman zaman aklıma ailemle ilgili kötü senaryolar gelir. yakınlarımdan birini kaybettiğimi düşünürüm, cenazelerinde ne hale geleceğim gözümün önünden geçer. yokluklarında geride kalanların neler yaşayacağını kurarım. ama ipek doğduğundan beri bu felaket senaryoları kendime döndü. artık kendi ölümüm üzerine felaket senaryoları yazıyor beynim. mesela en son pazartesi günü işten eve taksiyle dönerken, şoför viraja.
sınava yazırlanan bi çocuğun annesi daima kaygılıdır.
*çocuğunun geleceğinden endişe duyar.
*daimi olarak ona zarar gelmemesi için elinden gelinden yapanı yapar.
*sürekli baskı yapar ders çalış.
*rahat davranamaz çocuk ama enneler sürekli çocukların geleceği için yaparlar herşeyi.
bodruma gitmek için babadan izin istenir
baba: tamam oğlum ne zaman gidiceksiniz ?
oğul: baba arkadaşlarla konuşt..
anne: aaa olmaz! bunlar orda içer içer denize girer boğulurlar..
baba: ....
oğul: anne saçmalama olur m..
anne: bunlar orda bara falan giderler, barda olay çıkar kim vurduya gider bunlar orda..
diye bana enteresan bir diyalog yaşatmıştır.
ve bu durum anne olan herkesin bir lost, bir supernatural, bir aşkı memnu yazabileceğinin göstergesidir..
dershanede gece etütüne gittiğim zamanlarda annem arayıp yoklardı sürekli
"Nasılsın yavrum?"
"iyiyim anne."
"Kızım ben çok üzülüyorum sana. Ne yiyorsunuz oralarda?"
Oralarda dediği yerde uzak olsa bari. Alt tarafı dört saatlik gece etütü.
