validenin kafa salladığı, bir bakıma " oğlum bu kız sana göre" ifadesiyle kaş göz onayı verdiği, valide onaylı yarı şanslı varlık. Aslında validenin onayını almak küçük hanımın elinde olan bir mevzudur. Oğlunu bağlarsa, anasını da tav etmiş sayılır gibi bir şey var ama valide illa "ben kendim görecem, bana onu getir" derse Ben ufak ufak uzarım genele. Çünkü valide hep evlenilecek kız tipine gider, sevgili vs muhabbetlere hoş bakmaz. Annelik içgüdüleriyle olayı tek bir mecraya çeker. Orda biraz kasar, hemen evlen muhabbetiyle kafa açmaya başlar. Bu da oğlunu uzaktan iletişime iter.
Yalnız, kızla telefonda konuşurken gözlerini diker merakla ve sevecen biçimde uzun uzun bakar. Sırf o mutluluğunu görmek için bile telefonda konuşmuşluğum veya onu konuşturmuşluğum vardır . Ama ne gariptir ki çoğu zaman Validenin oluruyla bizim olurlar pek uyuşmaz. işte O zaman uyuyan dev uyanır, kendi onayının peşine düşer.
olmayan kiz tipidir. peri padisahinin kizi da olsa, on parmaginda on huner de olsa, ayni evde yasamayi da kabul etse biricik oglu annenin elinden almaya gelmistir, kizcagizin oyle kotu bir niyeti olmasa bile anneye oyle gelecektir.
Çocuk annesini üç kız ile tanıştırır ve hangisinin sevgilisi olduğunu sorar annesi soldaki der. Çocuk nerden bildin diye sorduğunda annesinin cevabı: bir tek onu sevmedim.
hakkında konuşmanın gerçekten zor olduğu kız tipi bu.
çünkü kayınanneler oğullarını dünyanın tek veliahtı olarak gördüklerinden; dünyanın en güzel, en mükemmel, en erdemli kızını bile onlara layık göremezken bir yandan da oğluyla olan ilişkisinde gelini kendisine rakip gördüğü için en çirkin, en beceriksiz, en mendebur olanını ister ki rekabet etmesi, laf sokması kolay olsun. bu ikilem arasında debelenirken de cadı sila ile pamuk anne arasında bir spektrumda kaybolur giderler.