annelerin mezarı

entry1 galeri0
    2.
  1. kaç yaşına gelirseniz gelin içinizi dağlayan mezarlardır.
    yıllardır tek giderim annemin mezarına kimseyi almam yanıma, sadece bayramlarda gitmem. üniversitede okurken gece yarısı aklıma düştüğünde ilk arabaya ile atlar giderdim yanına. saatlerce dururum orada, öyle konuşma gibi aforizmalarım yoktur. içten içe hayalini kurarım onun. mesela keseri çapayı yanıma alırım, çingene çocuklara bırakmam o işi. ellerimle kazırım toprağını. gelinlik bir kıza özenir gibi özenirim temizlerken sağını solunu.

    şöyle saçlarını okşar gibi dokurum baş taşına, ayaklarında uyuyormuş gibi ayak ucuna dayanır bir sigara yakarım haliç'e doğru, eyüp'ü izlerim biraz. kar yağdığında gider bakarım mesela. küçükken çok yağmur yağdığında ağlardım, annem boğulacak sanırdım. çocukluk işte. ama hala o korku var içimde, yağmur yağdıkça boğuluyor mu gerçekten annem?

    annelerin mezarı hayatınızın büyük bir bölümünün şahididir. sağ olduğunda güzel günleri anlatır paylaşırsınız ama bazen anlatamadıklarınız olur, anlatmak istemezsiniz ya da çekinirsiniz. ama ben öyle yapmadım, sevdiğim kızları anlattım, hatta alıp götürdüm bazen. mesela ağız burun kırık vaziyette dayak yediğimde de gittim yanına. gizlemedim hiç. kalbimi kırdıklarında da gittim, üniversiteyi kazandığım da diplomayla da. iş güç sahibi olduğumda da ''bak anne öğretmen oldum ben'' der gibi baktım mezarına.

    kader, belki ileri de çoluk çocuk sahibi olacağım o zaman torunlarını götüreceğim oraya, eşimi mesela. ömür bu, bitecek birgün. sonra ben de sıvışacağım annemin yanına. çocukluğumun tek hayalini gerçekleştireceğim, beli bükük bir adam olsamda.

    seni seviyorum anne.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük