saçma beyan. söz konusu kendi annemi düşünüyorum da cia halt etmiş *mk. kadın, öyle ince hesaplamalar yapıyor ki hayatımın en uç noktalarına kadar her şeyi bilebiliyor. tabi ki annem olması burda en büyük yardımcısı, oğlunu iyi biliyor.
anne falan olmadığım halde okurken sinirlendiğim saçmalıktır. yok öyle bir şey. anneye mal diyen insan hiç mi utanmıyorsun diyesi gelir insanın. nankör evlattır anneye mal diyen evlat.
Evladın mal olmasıyla doğru orantılıdır. Zavallı kadın ben nasıl böyle bir şey getirdim dünyaya diye diye mala bağlamış olabilir. Utanması gereken böyle düşünendir asıl bu malın has tanesidir.
ifade biçimde yanlışlık vardır. anneler saftır denilebilir; bu demek oluyor ki kötülük düşünmezler. evlat yanlış anlar tabi biraz da yaş ile alakalı bir şey bu. ama böyle diyen birinin evladı sevip evlendiği kadına 'mal' ifadesini kullanması, baba olarak küplere binmesine sebep olur. bu konuda yarın ı düşünmek mantıklı düşünmekten daha iyi etmendir...
sarhoş kafayla açılan başlıklar desem, sarhoşluğun da bir bilinci vardır. ergenleri sözlüğe almamalıyız diyorum. aileye karşı duruş ve bilumum isyan aşamasındayken açılıyor böyle başlıklar, sonra uğraş dur.
oksijen israfı biri tarafından ortaya atılmış gerçek dışı önerme.
bundan 20 sene önceydi ankara nın tek alışveriş merkezinin karum olduğu tunalıhilmi dışında belki bahçeli 7.caddenin esamesinin okunduğu yıllardan bahsediyorum.
lisede okulu astığımız günlerden birinde 3 arkadaş gençlik parkına vurduk kendimizi, havuzun içinde yüzen kayıklardan birine binip bir yandan küreği kim çekecek kavgası yaparken bir yandan birer sigara tellendirme derdine tutuşmuşuz, kimse kürekleri çekmeyi kabul etmiyorken kenardan bizim yaşlarımızda bir arkadaşın ''3 lira verin ben bir saat kürekleri çekerim'' demesiyle hepimizin içini derin bir mutluluk kapladığını hatırlıyorum,
gel aga atla dedik, başladı küreklere asılmaya.
her birimizde çok büyümüş bir eda sanki venedik te kanal turundayız mübarek, ellerimizde bir sigara koca havuz içinde kayıkta 3 hayvan ve 1 kürek mahkumu şeklinde keyifle ilerliyoruz, nasıl olduysa burak içimizin kararmasına sebep olan o soruyu sordu,
b: sen bu iştenmi para kazanıyorsun kardeş
x: hava güzel olduğunda gelirim bazen kürek çekerim bazen gündelik lunapark ta günlük iş bulurum, anama daha az yük olayım diye
b: okuyomusun
x: gece lisesinde
mal mal üçümüz bir birimize baktık gece lisesi ne lan der gibi, ismini ara sıra duymuş olsakta uygulanın ne olduğuna ilişkin en ufak bir düşünce kafamızda yok.
b: niye gece okuyosun ? gündüz çalışmak zorunda olduğun için mi ?
x: evet.
b: ailenemi bakıyorsun ?
x: bir ben birde annem var başka kimsemiz yok, annem 3 sene önce merdivenden düştü belden altı tutmuyor, yıllarca o bana bakmak için okutmak için şerefsiz adamlara katlanmak zorunda kaldı, şimdi hem ona bakmak durumundayım hem okumak zorundayım.
şimdi siz sorup duracaksınız onun yerine ben anlatayım kimse yorulmasın,
ben çocukken her yolu denedim, cigara içtim hırsızlık yaptım, okulu kaç kere bıraktım hatırlamıyorum, babam kim bilmeden bu yaşa geldim annem aşşağı mahallede çalışırmış (genel ev ) bir kaza kurşunu ben doğmuşum, düşürmek istemiş ama ona rağmen doğmuşum, istemeyerek doğursada beni doğurduktan sonra bir an beni bırakmadı benden umudunu bir an kesmedi, hangi yolun yolcusu olduğum gerçeğini anam tek başına direnerek değiştirmeye çalıştı, beni ilk okula başlattığında işi bırakıp o evlerde temizliğe başladı, ben okulu astım o arkamdan beni buldu eve getirdi ben evden kaçtım topladı getirdi, istemeden dünyaya getirdiği birinin peşinde bu kadar koşana ana dendiğini o an anladım, her şey normale dönmeye başladığında anam temizlik yaparken merdivenden düştü, o gün bugündür gündüzleri iş kovalar akşamları okula gider oldum, allahın izniyle lisenin bitmesine iki sene var, sonrasını okumam zor görünüyor ama en azından lise bitirip bir yere sabit maaş la işe girersem muhtaç olmadan kavrulur gideriz.
kayık içinde hepimiz bir tuhaf olmuş vaziyette ne diyeceğimizi bilemeden bir birimize bakıyorduk, tam boğazımın orta yerine bir yumru çökmüş diller tutuk kimsede çıt yok, kardeş yeter dedik çek kenara eline koluna sağlık diyip inerken 5 lira ( o zamanlar 5 milyon lira) verdik.
bu hikayeyi neden mi yazdım ?
orospu çocuğu bile annesinin değerini bilip annesine saygı duyarken, anne kavramına saygı duymayanlara ne demek gerekir bilmiyorum. şimdi bunlardan hangisi orospu çocuğu ?
Anneler cin gibidir. Oğlu camı kırar babaya çaktırmadan halleder, kızı dışarı çıkacaktır, baba kendini misafirlikte bulur.. Anne evden bir gitsin, o evdeki herkesin psikolojisi bozulur. Anne dengedir, evdeki yumuşak güçtür. Herkesi ortada buluşturur. Savaş mı çıkacak, ver anneye memleketi savaşı çıkarmadan herkesi memnun etsin. Anne budur. E doğduğunda orada olmayan elektronik şeyleri anlamasın bırak da.. Al bakalım eline oklavayı senin süper beynin o hamuru açabiliyor mu, o geometrik zeka var mı sende..
çok doğru bir önermedir. erkeklerin, dinlerin, sözde örf-adet geleneğin kadını ne derece bastırmış ve gerçek hayattan bi haber hale getirmiş olduğunun ifedesidir. -mal ifadesi bir tarafa-
onları bu hale getiren yine bizleriz. evrende her şey zıttı ile vardır ve bir dengededir. eğer bunlardan birini alırsanız veya olmadık bir konuma sokarsanız denge bozulur. türkiye gibi özellikle muhafazakar doğu toplumlarında yüzyıllardır olan şey budur. bu sebeple türk toplumu sosyal açıdan sakatlanmış bir toplumdur. ve bunun acısını sadece kadınlar değil tüm bir toplum -erkek dahil- çekmektedir.