ilginç değildir.valla bende yiyemedim sözlük fakat benim ki bu ne lan elma kendi kendine daha güzel mantığından dı şahsen bi elma al üzerine şekerli su döküp soğut bu bunun için para mı verlir amk
eğer bundan bulamazsak, ben sana yaparım üzülme anlamına da gelir.
2. sınıfa giderken barbie dergisinin kapağında gördüğüm badi * gibi olan ama örgüden ve askılı şeyi beğenmiştim. onu sakla ben sana yaparım dedi. aradan 9 dan fazla yıl geçmesine rağmen hala yapıcak. ben de atmadım o kağıdı bir ümit. **
sana karate kıyafeti dikerim dediği yeğeni avukat oldu, pijamasını dikeceği yeğeni de mühendis oldu. yani ben sana yaparım dediklerine inanmayın. alın ne istiyorsanız ! *
-anne bugün yemekhane de şnitzel vardı ama böyle kalıp gibi değildi galiba kendileri yapmışlar,çook güzeldi.
+ben de yaparım.yaparım yaparım.ben sana yaparım merak etme.
canım benim...
marka alınan ve parası da yüksek olan bir giysiyi gördüğünde, bunun aynısı pazarda üç liraydı ya da beş liraydı, diye söylemesiyle benzer bir başlıktır. ( ki anneye o marka alınan giysinin, kalp krizi geçirmemesi sebebi ile, zaten gerçek fiyatı söylenmemiştir de. yoksa mazallah).
mango outletten 30 liraya alinacak bir hirkanin, 25 lirasi sadece yuncuye verilerek, orme asamasi bir bucuk aydan fazla surmesine istinaden, kis sezonunu geride biraktigimiz bu gunlerde ortaya cikan, saf yun urun ile basbasa kalinmasi durumunun sebebi cumledir.
1. ozellikle annenin kiz cocugunun olmasi gerekir,
2. orgu ve dikisten anlamasi gerekir. boyle bir sey gordugunuzde kiyafet olabilir, bez oyuncak olabilir vs. annenin silahi hazirdir, ben onu sana yaparim.
yine her akşam olduğu gibin evde yemekteyiz izlenir topluca ve ordaki yemeklerden birini çocuklardan biri çok beğenir, canı çeker sonra anne de bunu duyunca ben sana yaparım yavrum der...
anneleri hayatın en eşsiz insanı yapan cümlelerden biridir.
giyim için aynısını söyleyemesek de en kaliteli yerlerde bile sürüm mantığılyla az özenli ve genelde sentetik maddelerle yapılan yiyecekler annenin elinden o kadar güzel olur ki çoğu zaman, orijinalinden tatlı olur.*
yalnızken rahat rahat alış veriş yapan genç kızların anne yanında dumura uğraması neye elini atsa annenin stilist titizliğinde vivid'den koton'dan model çalması'dır. şöyle ki;
anneyle can sıkıntısıyla alış veriş merkezine gidilir. yanında annenin olmasının verdiği rahatlıkla her şeye saldıran annesini kolundan tutup tutup mağaza mağaza gezdiren kız evladın sonunda annenin develerini yakması ve son durak vivid'e uğramasıyle olaylar gelişir;
- portakal bak kızım bu güzel dene bakalım
* bakiyim ehehe süpermiş sen tut şu poşetleri.. bakar mısınıız boş mu burası?!
.
.
.
- hii çok yakıştı kızıma ama sanki beli potluk yaptı
* ya güzel oldu tamam bunu alalım
- dur sen bir de bunu dene mırmırr..mır..
* ya anne iyi bu alalım iştee
- sen dene şunu da.. çocuğum baksana bu belden pensli di mi hmm mırmır..
+??!!
.
.
.
- ay bakayım hımm anladım basit bu tamam çıkar
* ama anne hani almıycak mıyız?
- tamam anladım ben çıkar sen yavrum *
+ hanımefendi bu şekilde olmaz yalnız suç bu.. bu modeller vivid tescilli
- tamam oğlum ben bişey demedim hadi portakal gidelim kızım
* ya anne off tamam geliyorum.. ya kusura bakmayın şaka yapıyor ehehe
.
.
.
* hıh mimlendik almıycaklar bi daha napıyosun anne yaa
- sus sus yürü aldım modeli ahahah
* yaa yapıcaksın yani ihihih
sonuç; yapamaz ona hissettirmeden gidilir alınır giyilir bi daha da anneyle çarşıya çıkmamaya yeminler edilir.
bir çoçuk için en güzel cümle bence. çok beğenirsiniz arkadaşın kazağını, üstündeki herhangi birşeyini...annenizde hemen ben sana yaparım onun aynısı der, o kadar mutlu ederdi ki o cümle beni küçükken...sonsuz güven, aynısı işte ya dahası var mı... bu seferde isteklere başlarsınız 'ben onun pembesini, bel kısmında da fiyonklusunu istiyorum ama' ... o kazağın hayaliyle uyursunuz, sabah kalktığınızda başınızda bulduğunuz anda dünyanın en mutlu çoçuğu olursunuz.
