elalemin kıçı kırık kızının kapısında yatıyoruz da onlara bir süprizi çok görüyoruz.
dolapta tek muz pilavın yanında tek tavuk colanın dibinde 1 bardaklık kalmışsa ''ben zaten sevmem sen iç ye'' diyen kadının kıymetini bilmiyoruz.
yeri geliyor dışarda doluyor onlara patlıyoruz yeri geliyor kalplerini kırıyoruz.
elalemin kızı için yapmadığımız şebeklik kalmazken annemiz için bazen bakkala gitmeye bile mırın kırın ediyoruz.
niye oğlum niye?
elalemin kızı gidiyor mu terk ediyor mu en kralından en esaslısından ağzımıza sıçıyor mu ? evet dimi...
ulan hırsız da olsak katilde olsak şu hayatta güveneceğimiz kim var lan annemizden başka.
yaşlanıyorlar zaten her geçen yıl her geçen saniye onlar öldüğünde kim çekecek lan bizi.
kim böyle karşılıksız sevicek kim böyle sorgulamadan tapacak ulan bize.
biz kimin yakışıklı zeki eşi bulunmaz erkeğiyiz ki annemizden başka.
yok sözlük yok içim acıyor elalemin beş para etmez kızına hepimizin yaptığı türlü fedakarlıkları bilip de annemiz ölüme her geçen saniye biraz daha yaklaşırken o kadıncağızlara hiç bir şey yapmamamız sinirimi bozuyor içimi dağlıyor.