1) bir t-shirte 50-60 lira verilmesini mantıksız bulup pazardan alışveriş yapanlar
2) bir t-shirte 50-60 lira verilmesini mantıksız bulup pazardan alışveriş yapanlar ama aldıklarını da övmeye doyamayanlar
benim annem mesela, 2 grupta. gereksiz bi "pahalı giymek lazım" kompleksi yok hatunda. paranın zor kazanıldığını bilenlerden. ama bana bazı şeyleri izah ederken garip paradokslar da yaşatmıyor değil.
mesela onun için tshirtün arkasındaki etikette herhangi bir isim yazması, tshirtün markalı olması için yeterli.
p.m.a.k.: anne bak yeni aldım bu kotu.
valide: yine mi aynısından aldın oğlum? çok para verdin dimi?
p.m.a.k.: hep öyle anne. ucuza kot mu var allah aşkına.
v: var tabi yavrum sen bilmiyorsun. dur bak geçen bi dükkandan aldım şunu... aha burda işte. 20 liraya aldım. hem de marka! yaaaaa.
a.k.: neymiş anne markası allasen?
v: yeşim.
a.k.: nası yani?
v: yeşim işte. bak etiketi de basılı. hem marka hem ucuz. ama sen saf olduğun için böylesini alamazsın.
not: "marka takıntılı, kompleksli insanlar" ve "gurbet kokan anneler" temalı popülizme bulaşmayalım lütfen. hepi topu kurgulayıp geyik yapıyoruz lan.