bir aydır anneler günü ile ilgili reklamlar insanların gözüne sokuluyor kimsenin umrunda değil annesiz çocuklar çocuklarını kaybeden anneler sadece rekabet ve çıkar uğruna duygular suistimal ediliyor.annesinden uzak olan insan bile bugün onunla konuşurken gözleri dolmuş ve ağlamamak için kendini zor tutmuş telefonu kapatmasıyla gözyaşlarına boğulması bir olmuşken onun bir daha sesini bile duyamamak hayatta yaşanabilecek en büyük acılardan biridir.tanrı hiçbir çocuğu annesisiz hiçbir anneyi çocuğundan ayrı bırakmasın ve artık şu özel günlerin ticarete dökülmesi sona ersin.
eger cok küçük yaşlarda kaybetti iseniz size annelik yapmaya calısan herkesi aramak zorunda hissedersiniz bu yokluğu giderecekmiş ümidi ile sırasıyla baslarsınız
ablalarınız halanız teyzeleriniz herbirini tek tek ararsınız ama ona ulasamak onla beraber bi anneler günü yaşayamamak üzüntüsü sğrekli derinleşir.
sırf insanların cebi dolacak diye çıkarılan bu özel günlere lanet olsun..bir çok arkadasım dostum bu yüzden boynu bükük geçiriyor bu günleri.ne diyeceğimi bile şaşırdım..
hep düşünmüşümdür.bu kadar reklam yapılıyor,hediyeler,çiçekler.tasası daha 2 hafta önceden başlıyor.şekilcilik diz boyu..ya annesi olmayanlar? 5 kişinin cebine 5 kuruş girecek diye o insanları boynu bükük bırakmak ne kadar etik,ne kadar doğru?inşallah allah kimseye böyle bir şey yaşatmaz..
insan kendini boşlukta hisseder, hiç bir şey düşünmek istemez. sonra üzgün bir biçimde nete girer ve "annelere özel çiçek" reklamları görür, sonra öfkeyle salona gider, tv açar ve gördüğü o reklamdada "bir pırlanta alın" reklamı görür. artık dayanamaz taş üstünde ki taşı kırıcak kadar hüzünle dolar. bir şeylere anlam vermeye çalışır, sonra oturup boynu bükük bir şekilde "neden ben" laflarını sayar, ağlar, üzülür, ağlatır...
hele küçük kuzenlerim gibi anneler gününde annesini kaybeden bir insan olmak daha zordur heralde.
annelerini kaybettiklerinde birisi 2 yaşında diğeri 8 yaşındaydı. büyük olan daha şanslı tabi. en azından zor da olsa annesini hatırlayacak...
her anneler gününde mezar üstüne gitmek..
her anneler gününde annenin öldüğünü tekrar hatırlamak ve üzülmek, yine üzülmek.
3 kuruşluk çıkar uğruna bu saçma günleri çıkaranlara lanet olsun.
o sabah kalktığınız da dünyaya başka bakarsınız. abdestinizi alıp, mezarı başına gidersiniz. önce sanki anneniz karşınız da sapasağlam gibi onunla dertleşirsiniz. anneler gününü kutlarsınız. sonra mezarı başında ki yabani otları temizleyip, sularsınız. en sonun da dua okuyup, ben yine geleceğim annecim diyip arkanıza baka baka oradan uzaklaşırsınız. ayaklarınız ters ters gider. aslında gitmek istemezsiniz. en sonun da tekrar geri dönüp kendinizi koyverirsiniz. hıçkırıklarla annenizi ne kadar özlediğinizi annenize anlatırsınız. bütün gününüz orada geçer. akşam vakti eve gelince annenizin bir resmini alıp sadece resme kitlenip annenizle geçirdiğiniz o güzel günlere dalarsınız. ah be sözlük allah kimseye yaşatmısın çok acı bir olay.
iğrenç bir durumdur. bir eksiklik bir burukluk duygusu sarar bütün bedeni...
bütün yıl boyunca görmediğiniz, görmemeye artık alışmış bile olduğunuz o kişinin günü geldiğinde, onu ne kadar özlediğinizi ve ona ne kadar çok ihtiyacınız olduğunu tekrar hatırlarsınız...
(bkz: anneler kutsaldır)