sabahtan annenizi kahvaltıya götürceksiniz. sonra iyi bir alışveriş ve sinema. daha sonra yemek derken. canınız sıkılacak ama anneniz yapmanız gereken başka bir şey yok tek günü o annenin. o seni 9 ay karnında taşısın sen onu bir gün bile gezdirme. istediğini alma. ona kötü davran olacak iş değil.
bu özel günde sevgililer gününde, sevgilinize aldığınız hediyeden daha değerli bir hediyenin almanın şart olduğu ve kesinlikle kişiye özel bir hediye olması kuvvetle muhtemeldir.
tüm aile üyelerinin bir arada olduğu bir fotoğrafı çerçeveletip üzerini özenle kapladıktan sonra kenarına "Seni çok seviyorum benim her daim yanımda olan canım annem" gibisinden bir not iliştirildikten sonra paket yaptırılıp verilmelidir.
henüz bana hamileyken kaybettiği annesinin babasıyla birlikte çektirdiği çok ama çok eski resmi bulup onu büyüttürdüm ve çerçeveleterek anneme verdim. daha önce çok pahalı bir telefon, çok çok pahalı bir saat, buzdolabı v.s gibi hediyeler aldığımda mutlaka burun kıvıran ve hevesimi kursağımda bırakan annem ağlamaktan teşekkür bile edemedi. her zaman aldığı en güzel hediye olduğunu söyledi.
tanım: anneler gününde anneye alınacak ve onun çok beğeneceği hediyedir.
içinde küçük bir çocugun gizlilik çabası ve heyecanı olan, sevgi dolu çünkü size özel ve biriktirilmiş bir miktar parayla alınmış küçük bir hediye işte.
dünyanın en degerli hediyesidir.
belki yılda bir kere aldığımız için takılıp kalıyoruz, en güzel anneye en güzel hediyeyi almak için.bu günün kutlanmasına vesile olanlara teşekkür etmek mi lazım yoksa kin duymak mı diye düşünmüşümdür hep. şimdilerde anneme hediye almam için çok güzel bir fırsat dediğim bugüne annemi kaybetsem de acaba yine aynı gözle bakabilir miyim?
şimdilerde her yerde bugüne vurgu yapılıyor; televizyonu açtığımda hemen her reklamda, gittiğim alışveriş merkezlerinde her vitrinde basbas bağırılıyor.unutman mümkün değil yani.tamam buraya kadar herşey normal ama o reklamları sadece annesi olanlar izlemiyor ki. aklıma dün hediye almaya gittiğim yerdeki tezgahtar kız geldi. benim anneme hediye alma mutluluğuma şahit olurken eğer ki annesi yoksa ne hissetmiştir acaba? kendimi bir an onun yerine koydum da içim sızladı.
belki abartıyorum belki o kızın umrunda bile olmamıştır içimden geçen bu düşünceler.ne bileyim bu sevgililer günü gibi değil, o zaman sevgilin yok belki, ya da ayrılmışsındır. elbette üzülürsün ama bir sonraki seneye olma umudunu da yaşarsın bir yerde. fakat anneler gününün bir sonraki yılı, bir sonraki yılı hiç olmayacaktır.
sonuca şöyle vardım; benim annem madem ki şu an hayatta o halde o günü en güzel şekilde geçirmesine çalışacağım sonralarda 'keşke..' dememek için.
anneyi en mutlu edebilecek hediyedir. bu yıl için henüz karar veremedim ama geçen yıl çok ağlamıştı kadıncığım...bir şiir yazdım anneme, bir de slayt hazırladım eski ve yeni fotoğraflarımızdan arkaya da verdim emre aydın'dan sen anlarsın'ı bilgisayarı da koridor'a bıraktım. kapının deliğinden izlerken bir baktım ağlıyor, ben de ağlamaya başladım zaten önceki gece kavga etmiştik... sonra 'delisin sen!' efekti geldi odadan çıktım sarıldık...o cd aile içinde bir hafta dönüp dönüp gösterildi, teyzemler, halamlar yani ailede izlemeyen kaldı mı bilmiyorum... *
sıcak bir sarılma, onuruna yapılmış güzel bir kahvaltı. maddeten değil manen ona değer verdiğinizin en sade, en naif ve en güzel anlatımlarından biridir...