özendirmenin zirve noktası. böylesine duygusallığın had safhada olduğu bir günde çocukları hedef alan (bu reklamın büyükleri hedeflediğini düşünmüyorum) böyle bir reklamın yapılması, bu sloganın kullanılması ne derece doğru bilmiyorum.
amaç atasay markasını küçücük bir çocuğun bilinç altına yerleştirmekse başarılı! ne olması bekleniyor; çocuğun hep bu hırsla büyümesi mi? çocuğun aklının bir köşesinde hep bu fikirle mi büyümesini istiyorlar?
hedef kitle bunu alabilecek parası olan kesim denilebilir. ama televizyon izlemek için üst segment olmak gibi bir şart yok! yani bu reklamları tek taş fiyatına bir yıl geçinen ailelerin çocukları da izliyor ve eminim onlar daha çok etkileniyor.
böyle garip bir reklamdan sonra, harçlığından arttırıp annesine çiçek alan çocukları kim teselli edecek? zaten imajı yerlerde olan reklamcılığı millete nasıl anlatabiliriz ki bu reklamdan sonra?
sönmez karakurt penguen'de çok güzel ifade etmiş aslında bu reklamlara karşı duygularımızı. şöyle:
'son dönem bi tek taş pazarlaması, pompalanması söz konusu. yeryüzünün en boş, en haybeci, en kolpa ve en pahalı materyalini öylesine kalleşçe pazarlıyorlar ki... resmen karı koca arasına girip duygulardan haraç alıyorlar. adama: sen bir hayvansın, sen bir öküzsün; daha karına bir tek taş almadın mı diye haykırıyorlar... insanlığa zerre hayrı olmayan kahpe bir sektör.'
pazarlama stratejisi olarak harika sayilabilecek reklam sloganidir. evde reklamlari seyreden koca ya zorla, borcla, krediyle ama bi sekilde o tek tas i aldirmaya tesvik eder, hatta mecbur birakir bi yerde. dolayisiyla da bircok erkegi karisinin, annesinin, sevgilisinin yaninda mahcup birakir, hic hos degildir.*
iki de bir tv lerde dönen sloganımsı. alanı var alamayanı var. bir şey değil annem aldığım hediyeyi beğenmeyip ille de tek taş diye tutturur diye korkuyorum. yapmaz benim annem öyle şey? yapmazsın dimi anne?
tüketim çılgınlığının kudurmuşluğudur. atasay için gayet verimli bir çalışma olabilir, parası olan ,onlar dese de demese de alabiliyordur/alıyordur. asıl mesele ; almak isteyip de alamayanların yüreğine bastıkları taştır. yüzük olsa da olur olmasa da olur diyebiliriz elbette (doğrusu da budur zaten), sevginin en güzel ifadesi güzel duygular hissettirebilmek, anneliği taçlandırmak, mutluluk yaşatabilmektir. bunu bizlerin biliyor olması , bugünün anlamını hediye almak sananlara/inananlara pek de önemli gelmiyor diye düşünüyorum. lakin çocuklar çiçek şarttır; dağdan, taştan da koparıp götürsen gülücüğü alırsın. sen gülümse ! :)