anneden geçen travmalar

entry1 galeri0
    1.
  1. annemi severim, iyi niyetli de bi kadındır, annem olmasından bağımsız, tarafsız bi gözle baksam yine severdim ancak gel gör ki asla ama asla haksız olduğunu kabul etmeyen bi karakter. genelde haklı falan da değildir zaten idare edersin, tamam tamam öyle olsun dersin, kırk yılda bir "ya dur bakiyim bi mantıklı bi şekilde düşüncelerimi söyleyeyim de belki üstüne bi düşünür, anlar, haksız olduğunu hayatında ilk kez kabul eder, kendi kişisel gelişimi için iyi bir adım olur" diye tamamen dostane hislerle, onu daha iyi daha makul bi insan yapmak için iyi niyetli bir adım attığında konuşma ilerledikçe saçmalaşmaya başlar, söylediklerine verdiğin cevaplarla onu adım adım köşeye sıkıştırıp artık haksız olduğunu kabul etmemesine alan bırakmayan en ufak bi açı dahi bırakmadığında, artık anlamaya mecbur kalacağını umduğun o anda, adeta bir kedi sıçrayışı ile saçmalayarak işi deliliğe vurmaya çalışarak oradan çıkmaya çalışır. üzülürsün, oysa haksız olduğunu kabul edebilmek, kendini eleştirebilmek, karşındaki insan sana iyi niyetle bi imkan sunuyor ise o niyeti takdir edebilmek falan güzel şeyler. olmaz ama, nedense olmaz.

    artık sinirlenmeye başlarsın ve öfkeni gösterirsin, bu kez geri pısıp seni kendini bi canavar gibi hissettirmeye oynamaya başlar. bu tavır çok tanıdıktır. aslında çok sevip de olamadığın asla da olamayacağını bildiğin bir başka kadını hatırlatır. en derinlerde sen anlamadan kalp sızlamaya başlar, o olamamışlığın tek sebebinin annen tarafından sana hediye edilmiş travmalardan kaynaklandığını ya da bir diğer ihtimalle olamamışlığın sebebinin annenle aynı karakterde bi insan olmasından kaynaklandığını hatırlarsın, tadın kaçar.

    bir diğer yandan annenin bu en sevmediğin özelliğinden olabildiğince uzaklaşmak, asla ama asla aynı hataya düşmemek için günlük hayatında hep hatayı kendinde aramaya eğilimli olduğunu, hiç ama hiç hatalı olmadığın durumlarda dahi acaba mı diye aklının bir kenarında tutmak zorunda olduğunu, bundan dolayı hayatının ne kadar güçleştiğini hatırlarsın... sonra bu psikologlar boşa konuşmuyor galiba hacı, çocukluk çok belirleyici diye düşünüp bi daha kızarsın annene. dünyaya gayet iyi bi insan olarak gelmiş olmasına rağmen neden daha iyi olmak için en ufak bi çaba dahi sarfetmek zorunda değilmiş gibi davrandığına içerleyerek.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük