sokaklarda hep gördüğümüz bir dayak yeme sebebi vardır ki, hakikaten insan akıl sır erdiremez: çocuğun yere düşmesi. hele hele de ağlıyorsa düştüğü için vay haline, aslında vay annelerin haline.
daha 7-8 yaşlarındayken o zamanın harbi harbi parası olan (sene 92 falan) 50 ytl bulup, bir sürü çikolata, ıvır zıvır alıp mahalledeki arkadaşlara dağıtmak, midelerin bayram etmesi, salak arkadaşlardan birisinin, eve oyun oynamak için çağrıldığı bir gün olayı yumurtlaması, arkadaşın evden gitmesiyle, annenin evde bulundurduğu hortumla, g.tümü resetlemesi.
bir de, bursa'da yine altıparmak'ta bilenler bilirler, kompi adlı atari arcade tarzında bir yer vardır. burası açılmadan önce de, iki mahalle altında bir atari salonu vardı. ve de bayram paralarından tutun da, verilen tüm harçlıklarıma kadar, tüm paralarımı burada jeton almaya yatırmış sonucunda da, annemden kol büyüklüğünden de büyük oklavaları bilimum, g.tüme ve de bacaklarıma yiyerek ödemişimdir. hiç unutmuyorum, annem atari sahibini tehdit etmiş, adam da,
- neyse parası öderiz abla, polisi molisi karıştırma şimdi! demişti. bir de, uzun süre yakalanmama olayını muhafaza etmiş, didem adlı o zamanın salak şimdinin taşı bir arkadaşımının yumurtlaması sonucunda da, honda ile dhalsim'i tam pata küte feci biçimde komaya sokarken, iş başında yakalanmıştım.
- anne, tamam geliyorum iki tekme daha atayım, bak dövüyorum, wins yapıcam.
+ yürü len, evde ben sana gösterecem cinsi mi, vinsi mi!!! gerisi malumdur, şortlu bir yaz gününde yenilen oklavalar sonucunda, bacakları kaplayan oklava izleri, ve de o oklava izleri ile geçen bir yaz.
annenin yaptığı keke bütün ailenin içinde hakaret etmek. dayak yemedim ama annem her defasında yüzüme çarptı ne hikmetse o olaydan sonrada kekleri bi güzel olmaya başladı hırs yaptı demek.
*yemek hazır olduğu halde, annenin bağırtılarını hiçe sayıp pc nin başından kalkamamak.
*klozetin kenarlarına işemek.
*çay,kola vs. meşrubatları koltuğa dökmek.
*gecenin köründe sevgiliyle saatlerce konuşmak.
*diş macununun ortasından sıkmak.
*anne > dediğinde < yapmak.
*anne, babaya bir sitem ettiğinde babayı savunmak.
-anne ben seninle ilgili böyle bir entry girdim bak.
+neymiş o du bakiim. lan senin azına yüzüne başlarım ha ne zaman dayak attım bu sebeplerden?
-ahh kafam.
bayram arifesi, evler çok güzel temizlenmiş. tatil zaten. evde kardeşini görmüşşün, gırgır amaçlı birbirinize sataşırken (yumruk, tokat tekme, havada) masanın üstünde duran çaydanlığa bir tekme gelir. anaaam halı, duvar oda da ne varsa hepsi demli çay içiyor. bundan sonrası malum ya kaçacaksın evden yada bi ton laf yiyeceksin. *
anne işteyken evde top oynayıp saati kırmak
apartmanda oynarken elini apartman kapısındaki cama geçirip camın kırılması elinin yarılması
evin ortasına kusmak vs.
(ama herşeye rağmen bir annem olsun da bir hatamda vursun her hatamda vursun...)
anne ayse özgün izler yasar nuri öztürk kombinasyonu ile, raporlusundur tv karsisina uzanarak keyif yapmak amacli kumanda ele alinip refleksi bir bicimde kanallar attirilir, fitik olan anne terligini eline alir ve bagirir:
essek herif sen hasta degilmiydin?
höngk?
koltuğun altına girip çakmakla oynarken astarı yakmak, az kaldı ev yanıyordu o soba maşasıyla yediğim dayağı hiç unutmam ha birde bakkalı kandırıp sürekli veresiyeye çikolata gazoz yazdırırdım o dayakta güzeldi.