herkesin olü yada sağ sahip olduğu aile üyesi.. benim anneannemden bahsetmek istiyorum biraz. ordunun bi dağ köyünde yaşar. geçimini fındık tarla tapandan sağlar. kocası çoktan rahmetli.oğullarından kızlarından medet ummaz.kendi başına yaşamayı bilir.sabah ezanla birlikte kalkar işe koyulur. artık tavuk mu inek mi ne gelirse önüne besler. tarlasına gider çapasını yapar yabani otları temizler. akşama kadar çalışır. tek bildiği çalışmaktır çünkü. anne babası okutmamış. zaten o zamanın da hangi kız okula gitti. akşam evine döner evini süpürür temizler.8 olmadan uykuya dalar.hayat ona zor...
çalışan anneniz olduysa çocukluğunuz onun elinde geçer genelde.yaşınız ilerledikçe ondan aldıklarınız daha bariz ortaya çıkar.
bazı yedikleriniz hiç bir zaman onun elinden çıkmadan tadını bulamaz.annenizdir.atanızdır.
onun ölüme yaklaştığını görmek anlatılamıyor.
sanırım onu kaybettikten sonra ölüm daha çok beklediğim bir şey olacak.
öbür dünyaya inanma isteğim sadece bu dünyada tekrar göremeyeceğin insanlara yeniden kavuşma umudunu taşıtmasındandır.
yaşlandıkça ölümün sempatik gelmesi bundandır heralde...
evet kendisini kaybettim artık.çok anlamsız herşey be anne...
bazen dünyanın en tatlı en komik insanı olan bazen beni günler boyu sinir eden tatlı sert aile ferdimdir. konuşmalarıyla beni şaşırtır bazen.
anneannemle telefonda konuşuyoruz konu derslere geliyor..
anneannem: kız derslerine iyi çalış bak sene sonunda karnen kötü olursa almam seni eve
ben: ehehüehh anane bizde karne yok ki trascript var ( hehe yırttık bu sene bunlar üniversitedeki not sistemi ile alakalı hiçbir şey bilmiyor )
anneannem: aman neyse işte, derslerinden kalma sonra onları seneye toplaman zor olur kendi derslerine bir de kaldığın dersler eklenirse başa çıkamazsın
ben: oha anane sen onu nerden biliyon ya (ben söylemedim kim söyledi lan açtım yine şom ağzımı )
anneannem: ben bilirim.
...
80 yaşında bir kadının üniversitedeki not sisteminden haberdar olması müthiş bir şey... düşünün o iki yaşındayken atatürk ölmüş.. büyüdüğü zamanlar inönü zamanları harp sonrası türkiyesi.. doğup yetiştiği yer küçük bir dağ köyü.. hayatı boyunca sırasıyla bütün elektronik aletlerin evrimini görmüş radyo tv ocak bulaşık makinesi çamaşır makinesi.. küçücük şehirlerin büyümesini izlemiş.. darbeleri görmüş.. öğrenci ihtilalleri sırasında okuyan çocukları için endişelenmiş.. hayatı boyunca sıkıntı çekmiş.. canlı tarih diyebileceğim eski topraklardan biri de o... böyle bir kadın kendi çağıyla bizim çağımız arasında uçurumlar olmasına rağmen üniversitedeki not sistemini merak edip sorup soruşturuyor az eksik öğreniyor ama öğreniyor işte.
düşünüyorum da bu kadın artık bir üniversiteli olmama rağmen, sanki aramızda 250 km'den fazla bir uzaklık yokmuş gibi hala üstümde stres yaratabiliyor.
adeta canlı depo, çok kurnaz varlık. şalvarından bir tomar para çıkardı, gizlice saydı vay be. Ulan bir de bana çanta al diye kafa düzdü. Parayı sayarken de içeri giren çıkanı kolladı. Balkondan izledim onu, beni görmedi. 90 yaşında bu kadar mı sevilir, saklanır para vay be soğudum anane senden. Boynunu ovarken hep o banker bilo tavrın gelcek aklıma parananne seni ehueheuhe!