çocukluğumun büyük bir kısmını annem ve babamın yurtdışında olmaları nedeniyle birlikte geçirdiğim; üzerimde annem kadar hakkı olan; artık dualarımla andığım anıdır anneanne...
sırlarınızı saklayıp, koruyup hatalarınızda sizi; başka insanlara karşı savunan; istemeden kırıldığında ellerine tonton yanaklarına bir öpücükle hemen affeden... hüzünlü anlarınızda oturup ağlayan; dans ettiğinizde kalkıp sizinle hoplayan zıplayan dünyalar tatlısı çınar ağacı...
artık rüyalarınıza gelip gülümseyen, dualarım seninle kuzucum diyen uzaklardaki anneannedir... cennet mekanın, toprağın bol olsun anneannem.
Aranız iyi ise birde anneannenizin emekli maaşı var ise annenizden alamadığınız parayı ondan rahatlıkla alabilirsiniz , annenize geçiremediğiniz nazı ona geçirebilirsiniz
annenizden daha merhametlidir aynızamanda, herşey bukadar güzelken onu birgün kaybettiğinizde canınızı annenizin vefatı kadar yakar.Hayatta en sevdiğim kadın bana bunu yaptı.
anne kokusundan uzakken, sımsıcak saran bi başka anne kokusuyla yaşamaktır.
her sabah senden önce uyanıp, kahvaltını ve sütünü hazırlamış olan bir melektir yanında... hain büyükbabayla tartışmayasın diye her zaman ortamı yumuşatan, hadi ye hadi ye diye durmadan üsteleyen. yediğinde mutlu olan, diyete başladığında kızan (eheh anneanne yaa), kendinden çok seni düşünen tontiş yanaklarından sıkılası... ömrün boyunca varlığına dua edilesi melaikeyle yaşamak demektir.
diyen dünyanın en tatlısının; "bulaşık makinesinin deterjanını koy da çalıştırıver." demek istediğini şıppadanak anlamaktır. hatta makinenin mekene olduğunu bilmek, limona, ufak kuzenle birlikte "iliman" demenin verdiği keyfin sırrını birlikte temas etmektir.
sabahları;
- kalkan mı?
diyen tonton pamuğa önce, sabahın köründe uyandırdı diye kızmak, sonra onun kocaman açıp sabit baktığım gözlerime; "gozlere bak gozlere, dana gibi maşallah!" demesiyle "sevdin mi, dövdün mü a canım?" diye kahkahalarla yataktan zıplayıp yumuşacık göğüslerinin içinde çocukluk kokusuyla kaybolmaktır.
anneanneyle yaşamak, çocukluğunu yanında taşımaktır...