Yaşlandıkça kavga etmeye başladılar. Gençken hiç etmezlerdi.
Annem babama bir telefonda oyun oynamayı bir de içkini düşünüyorsun diyor. Babam anneme sen de sadece temizlik düşünüyorsun diyor. Bu şekilde kavga etmeye başladılar. Şimdi küsler.
Ben de arada kalıyorum. Evdeki tüm huzuru kaçırıyor bu durum. Benim bir an önce merkezden bir ev almam ve yalnız yaşamam lazım.
insanı aileden soğutur. Anne, babanın birine taraf olmaktansa ikisindende uzak yalnız bir hayat istersin.Bu sefeerde vefasız derler ama aslında vefasız olan sen değilsindir.
kişiliğiniz de elveriyorsa, olaylara objektif açıdan bakmanızı sağlar. mükemmel bir fırsattır. sürekli onları izlersiniz. nerede yanlış yaptıklarını bulursunuz, tabii söyleyemezsiniz. sizi ya çok sıkı kontrol etmeye çalışıp edemezler, ya da tamamen salarlar. "tamam oğlum baban gibi ol hiçbir şey demiyorum sana" veya "anan gibi seni de bırakırım kendi kararını ver" şeklinde sizi ayaklarınızın üstünde durmaya zorlarlar. bence en iyi hayat, bu hayattır. ben de böyle büyüdüm ve böyle bir çocukluk geçirdiğim için çok mutluyum.
takılmaması gereken durum, en azından bir çoğu için konuşmak gerekirse. çünkü ertesi gün can ciğer kuzu sarması oluyorlar, neye uğradığınızı şaşırıyorsunuz, olan size olur yani psikolojikman. bizzat ben bunu çözdüm, evet.
insanın hayatına sıçılır. ne birine güvenin kalır, ne evliliğe inancın, ne de anne babana saygın, üstüne sinir hastası olursun küçük yaştan itibaren, beklersiniz böyle ha ettiler edecekler diye hep bir diken üstünde olursun.
çocuğun dünyasında büyük yıkımlara sebebiyet verecek durumdur.
özellikle geceleri, çocuk yorganının altındayken zuhur eder kavgalar.. çocuk duymak istemez ilk önce..
yorganı kafasına çeker, yastıkla başını bastırır.. duyar. küfürleri duyar, bağrışları, çağrışları..
sonra daha başka bir ses duyar..
ikiside susar. çocuk ağlar..
sabah annenin patlamış dudağı, çocuğa bakar 'yumurta yicen mi' der o anne.. geceyi herkes unutmuştur.
çocuk ağlar gene..
anne de bilmez baba da bilmez ağladığını..
hani şu çocuklarım için katlanıyorum olayı var ya..
yok ya aslında öyle bir şey. bu yazıyı okuyan o kavga sahnesinde bulunanlara sesleniyorum.. boşanmak istemeyenlere..
korkaksınız lan siz. çocuklarınızın arkasına sığınıyorsunuz, onları bahane ediyorsunuz. cesaretsizliğinizi bu şekilde örtüyorsunuz. en çok zararı, korumak için onca eziyete katlandığınız çocuklarınıza veriyorsunuz.
çocuğu aile olgusundan soğutur. televizyon dizilerinde gösterilen sevgi pıtırcığı aileler ile gerçekteki aileleri karşılaştırdığımızda ortaya içinden çıkılamaz bir durum çıkmaktadır.
üzücü bir durumdur. bir arada yaşama konusunda sıkıntı yaşayan bireylerin, bunu zorlaması da ayrı bir tartışma konusudur. genelde, çocukların varlığı sebebiyle bir arada yaşama mecburiyeti hisseden bu çiftlere ortak yaşamın koşullarını yerine getirmeleri tavsiye edilir. ya da bir an önce boşanmaları. çünkü, o iyiliği düşünülen ve bir arada yaşamanın gereği olarak görülen çocuk için, aynı evde birbirini tüketen anne baba yerine, kavga etmeyen ve yaşadıkları aşkı hatırlayan iki ayrı ebeveyn daha iyidir. en azından psikolojik olarak, sorunlu ev ortamındaki kadar sorun yakalayacaktır. ve en önemlisi, annesinden ya da babasından nefret etmek zorunda kalmayacak, ikisine olan sevgisini, daha da önemlisi, saygısını hiçbir zaman kaybetmeyecektir. en fazla ikisinden birini sürekli özleyecektir.
42 yıldır hiç bıkmadan olan hadise. istikrarlarından dolayı kendilerini kutluyorum. küçükken hep babamı suçlu bulurdum, şimdi bakıyorum annem de çok arıza çıkartıyormuş.
istikrar açısından ikisi de gözümde alex fergusondur.
çocukluğumda şahit olduğum hakim eylem.
ne olursa olsun çocukları çok kötü etkileyen olay.
yeminle aile kurarsam nasip olursa kavga etmeyeceğim, konuşarak problemleri çözeceğim.