levi's engineered kotların moda olduğu zamanlar. çizgileri malum .yamuk yumuk. anne katlamaya çalışmakta ancak hayatında ilk defa böyle dikişler gördüğü için birtürlü anlayammakta depelenip durmaktadır.
-anne noldu. katlayamadın di mi ?çizgileri bi tuhaf.
masum bir tavırla *
-he eğri büğrü bişiy. yapamadım bi türlü.
gene bir cep telefonu macerası..
-kızım seni çağrı diye birisi aramış 3 kez hem de .baksana telefonuna.
- çağrı mı? ben öyle birini tanımıyorum ki..
-ben bilmem .yeni heralde bu.aramış işte 3 kez.
cep telefonuna bakılır ve 3 kez çağrı alındığı görülür.
kardeşle birlikte yerlerdeyizdir. *
sinirlenen ve morali bozulan annelerin attığı triplerdir. kimi üstündeki tshirt' ü paralarken sarfedeceği cümle şu olur;
-sen beni kahrettin. sende anne olacaksın. inşallah senden beter bir evladın olur, o zaman anlarsın beni. **
anne:kızım neyin var. sen neden böylesin çok değiştin.
kız: anne yok bişeyim gelmeyin üstüme beni rahat bırakın.
anne: ama kızım bişeyin varsa paylaş benimle
kız: anne yok bişeyim yooookkkkkk
anne: besle, büyüt, yetiştir, saçını süpürge et. evladın yaptığına bak
kız: anne başlama yine lütfen.
anne: tamam rahat bırak beni sana bişey diyende kabahat
kız: ama anne yaaa
anne: rahat bırak dedim.
bu sabah saat 10:00 suları. anne bağırarak salona girer.
-koşun, yok! ev ahalisi,
-ne yok anne?
-bizim ki yok.
-ne ,bizim ki kim anne?
-bilgisayar kapalı. sandalye boş.
-e,
o sırada aranan vatandaş, mutfaktan çıkar.
-ne arıyon sen?
anne vatandaşa sarılır.
-seni. bilgisayar en sonunda seni yuttu sandım.
ya git anne. sabah sabah işin yok mu?
+evladım, artık ne zaman evlenmeyi düşünüyorsun.
-bilmiyorum. kısmet anne!.. *
+bak kızım olmaz böyle hep insanları geri çeviyoruz..
-anne bilmiyorum dedim ya şuanda olmaz.. yakın gelecekde öyle bir planım yok..
+ne zaman olacak o zaman. torun sevmek benimde hakkım dimi evladım.
-anne bir 5 yıl kadar torun sevemiyeceksin evlenmiyecem..
+hep böyle sen 5 yıl dersen kısmetin kapanacak, evde kalacaksın.. cık!.. cık!... yok birde yakın planmışmış!.. ******
genelde hastalık hastası olurlar. nasılsın anneciim? sorusuna sıraladıkları hastalık şikayetleriyle sorduğuna soracağana pişman ederler. ama çok şekerlerlerdir.
en gereksiz yerde heyecan yaparken heyecanlı olunması gereken yerde sakin kalabilmek olsa olsa anne tribi şeklinde tanımlanabilir. şöyle ki;
-hadi anne. hastaneye koşalım. bebeği görelim.*
-tamam dur bi çamaşır sıksın öyle gidelim.
-* iyi misin yaaa?
-tamam dur bi tuvalete gidiym. ne bu heyecan?
-anneeeeeeeeeeeeeeeğ! hadi ya. çocuk büyüdü biz gidene kadar.
-tamam. çamaşır da sıktı bi asıym bari. sonra gidelim rahat rahat.
-*
-kızım neyin var?
+bişeyim yok anne.
-yok yok bişeyler olmuş sana. bana anlatmicaksın da kıme anlatıcaksın yavrum.
+anne vallahi yok birseyım.
-Sen annene anlatma. Git tek basıan üzül, dertlen emi evladım.
+La havle... Anne bişeyim yok inan ki yok.
-Suss, anne hisseder... *
tatil için eve gelinir.
+gel de iki çift laf edelim.
-ne konuşcaz ki anlattım işte.
+gel dedim.
-anne işim var bilgisayarda.
+sen bizi özlememişin ki, bilgisayarı özlemişin.
-acaip işim vardı bugün yemek ayarlayamadım, gir internete bir bak pizza var mıymış?
+hehhehe vardır merak etme.
-belki yok?
+bilmiyorsun dimi yemeksepetinin sistemini filan.
-....
+hehheh
kimpossible ve annesi tartışmaktadır ve anne çıkmaza doğru gittiğinin farkındadır. En etkili silahını çıkarır:
- yemek felan yapmıyorum ben ne halin varsa gör!
kimpossible'ın yelkenler iner hemen:
- annecim niçin benim açımdan da bakmıyorsun yaa evet evet sen haklısın!
sonuç: kazanan anne.
birgün o yemek tariflerini ele geçirip meydan okuyacağımmm