margarin, yağ, yoğurt, yumurta, karbonat, kabartma tozu, un ve tuzdan yapılan hamur arasına genelde peynir veya maydonozlu peynir konulan yiyecek.
Aynı zamanda bir dönem annelerin (1950-1965 arası doğumlular), poğaça eğitim kampında hep birlikte öğrenmiş olup uygulamaya geçtiklerini düşündüğüm poğaça çeşididir. Genellikle pişirildikten 2 saat sonra tazeliğini kaybederler ve günlerce o bayatlıkta saklanıp yenebilme özelliklerine sahiptirler. Yıllarca niye yediğini bilmeden yersin, ulan herkes yiyo var bi keramet diye mi düşünürsün, yoksa anne baskısı mı bilemezsin. bir ısırık alınca ağzın içi tamamen dolar, zor yutkunursun, yanında mutlaka bişey içmen gerekir zira ard arda ısırırsan boğazına durabilir. Her nedense bu poğaça bizim ailede yolculukla özdeşleşmiştir. Sanırım bayat halde uzunca bir süre dayanabildiği için. Otobüsle, trenle seyahatlerden önce mutlaka bu poğaçalardan yapılır. Büyüyünce bile idrak edemediğin bir olaydır bu, annen seni uğurlarken eline tutuşturuverir. Bir iki tane yersin, eve gelirsin ev arkadaşların da bunlardan getirmiştir, atarsınız bi köşeye, 1 ay sonra küflenir, ne acayipliktir bu. Bir gün kafana dank eder, ulan ben bunu niye yanıma alıyorum dersin, annene istemediğini söylersin ama heyhat o poğaça bir yolunu bulur senin çantana girer arkadaş.
Velhasıl eşek kadar adam olmuşsundur fakat hür iradeni kullanıp o poğaçadan bir türlü kurtulamazsın. bunun farkında olsan bile nafiledir.
türk annesini çok başka yere koyuyorum. almanlarda, fransızlarda var mı hafız böyle şey? çok ülke, bi dünya kültür görebilmiş bi adam değilim o yüzden ciddi ciddi soruyorum.
aga, kıt kaynaklarla ama bolca fedakarlıkla bu kadar lezzetli poğaça, yemek, ekmek tatlısı yapabilen anneler var mı dünyada? her sabah bi dünya para verip aldığım pastane poğaçaları nereee ucuz margarinle yapılmış anne poğaçası nereeee..