- sen o saçını ne zaman kestirceksin bakıyım?
- elidor reklamında oynar oynamaz..
- dil de beş karış maşallah.
- eee.. kimin oğlu..
- ne biçim konuşuyosun anneyle sen?
- iyi anlamda söyledim annecim.(yersen)
- hee iyi o zaman..*
-zırrrrrrr *
-dur lan belkim çalmıyodur
-zırrrr
-hay a.q... efendim
-karga oğlum
-efendim
-nasılsın oğlum. beni hiç sormuyorsun. hastayım ben kaç tane ilaç içiyorum bla bla...
-*** son dediğini duymadım
-kardeşin diyorum
- ha tamam evet
-neyse oğlum ben kapatıyorum
-tamam
(Müslüman olan bir genç zamanla ateist olmuştur;fakat annesinin bu durumdan haberi yoktur söylerse de işiteceği sözleri bilmektedir)
anne:oğlum bu aralar gece kalkıp abdest falan almıyorsun noldu sana görmicem bi daha
çocuk:anne ne diyosun ya millet içecek su bulamıyo sen bana abdest al diyorsun.
doğuştan bir üşengeç olarak, bilgisayarımda dosyalar sağda solda plansız programsız, karman çorman durur. bu durum annemin de dikkatini çekmiş olacak ki bi gün arkamdan monitöre eğilip;
anne: pühh rezil! şu "masaüstü"nün haline bak. yok yok, sana bi kız şart oldu. ben : .........!?!!?.. (kitlenmişim)
hem "espri", hem "laf sokma", hem de "teknoloji"yi bir potada nasıl erittin anne!?
uzun uğraşlar sonucunda aranılan marshall logolu t-shirt nihayet bir internet sitesinde bulunmuş ve vakit kaybetmeden alınmıştır.t-shirt gelir paket açılır ve giyilir ilk olarak da anneye sorulur:
-anne t-shirt'üm nasıl beğendinmi.
+o ne öyle ne yazıyor onun üzerinde maşallah mı? aferin oğlum sünnet çocuklarına benzemişsin bi elinde asan eksik.
-system error+%&%+/
- yavrum sevgililer günün kutlu olsun,
+ sağol ama sevgililer günü yarın,
- olsun ben ilk kutlayan olmak istedim, ilk sevgilin kim söyle bakayım,
+ sensin anneaa tamam seninde kutlu, mutlu olsuunn,
- ahhh yavriiiieeemmm sağol nice beraber sevgililer gününe
+ sen kendinden sıkılmıyomusun hiç...
- ne anlamadım evladım?
+ kendine dikkat et diyorum canım annecim...
bugün, yaşadığım şehrin en işlek caddesinde ağzı açık gezinirken görüp dumurlara geldiğim diyalogtur :
anne ve oğlu el ele yürümektedirler.çocuğun elinde bir düdük caddeyi inletip durmaktadır.ve olaylar gelişir :
oğul : filülüüllüüüüü
anne : oğluşum yapma
oğul : filüüülüüüüüüüüüüüüüüüü
anne : yapma çocuğum
oğul : fiiilüüüüüülüüüüüüüüüüüüüüü
anne : çocuğum yapma dedim laftan anlasana
oğul : filülülülülülüüüüü
anne : [çaaat] lan orospuçocuğu niye anlamıyon laftan, gavur seni...!!
resul balay olmak : [mavi ekran]
kadın çıldırmıştı ama işin garip tarafı 5 yaşlarındaki oğlan zopayı yemesine rağmen ağlamamıştı.
_oğlum otuz yaşına geldin bir kız oğlan kız bulup evlen artık.
_kız , oğlan farketmez sağlıklı olsun da...
_nasıl?
_ben biseksüel oldum anne...
_nasıl? nasıl?
yiğit özgür
**
- anne babam geliyo muymuş?
- yok oğlum, sen bi süre daha bu ailenin reisisin.
- anne kızın yanında ayıp oluyo ama ya*
- nolcak olum arkadaşın o senin, ay utandı, yerim ben onun çülümüş yanaklarını, çüküne kurban olduğum! *
benzer bir konuşmanın 2 yıl önceki ilk evresi yukarıda anlatılmıştır.
oğlan artık 8 yaşında, ishal olmuş ve gece yatarken farkında olmadan gaz çıkardığını zannederek, altına kaçırmaktan endişe ediyor.
anne böyle bir şeyin mümkün olmadığını, artık kaslarını kontrol edebildiği için böyle bir şeyin başına gelmeyeceğini söyleyerek, onu rahatlatmaya çalışıyor.
oğlan - peki o zaman siz niye ped kullanıyorsunuz? ( hay allah, demek ki kadınların altına yaptığını sanıyormuş) kahve- hayııır, sana anlatmıştım ya, kadınların yumurtası karnında olur diye.. vücut her ay bir yumurta üretiyor ve yenisini üretmek için eskisini vücuttan atıyor. işte o pedler bunun için kullanılıyor. çünkü bu çiş gibi tutulamıyor. oğlan- peki bu yumurta canlı mı? kahve - hayır canlı değil. babanın yumurtası ile birleşmeden canlı olmuyor. bunu bir tohum gibi düşün, uygun ortam olursa canlanıyor. oğlan - peki babanın yumurtası ile nasıl birleşiyor? kahve - (hah, şimdi b.ku yedik) annenin karnında birleşiyor (belki kıvırabilirim) oğlan - peki babanın yumurtası annenin karnına nasıl giriyor? kahve - sevişirken oluyor, büyüyünce öğreneceksin. oğlan - ama nasıl, nereden koyuyor baba yumurtasını? kahve - (yaradana sığınıp) baba pipisi ile yumurtasını annenin tutusundan içeri bırakıyor, öyle birleşiyor.. ( oh be söyledim) oğlan - peki benim binlerce yumurtam varsa, en fazla kaç çocuk yapabilirim?
esas konu geçilmiş anne rahat bir soluk almıştır. çocuğun eline tübitağın çocuk yayınlarından biri olan 'hücre' ye ilişkin kitabını verip, spermlerin yumurtaya koşuşunun karikatürize edilmiş halini gösterir.
kahkahalar eşliğinde uyumaya gidilir.
bir varta daha böyle atlatılmıştır.
sonuç; oğlan daha çok yumurtası bulunduğu için, kadınlardan daha çok çocuk yapabileceğini düşünerek mutlu olmuştur.
6 yaşındaki oğlan ile anne arasında geçen diyalog;
konu, oğlanın yumurtalıklarını merak etmesi üzerine açılmış. oğlan-anne bu ne, ne var burada? kahve-onlar senin yumurtalıkların, içinde yumurta var. oğlan-senin de yumurtan var mı? kahve-var ama kadınların yumurtaları karnının içinde olur. oğlan-bu yumurtalar ne işe yarıyor ( bildiği tek yumurta, tavuğun ki) kahve-anne ile babanın yumurtası birleşiyor ve çocuk oluyor.(neyse ki bu
açıklama yetti, başka soru gelmedi) oğlan-hıımmm o zaman bana üç kardeş daha yapabilirsin. kahve-neden üç? oğlan-denizler 5 kardeş, demek ki senin karnında 3 yumurta daha var.
sonuç; oğlan işlem yapabiliyor ve çocuklar düz mantıkla sonuca varıyor.
çocuk okuldan yada işten eve gelmiştir ve içeriye girer..
anne : aa oğlum geldin mi ?
çocuk: hayır anne bu ruhum ben aslında karşı cadde de asfalta yapışmış yatıyorum !
daksin: anneawwww ben yazar oldum
anne: kız istedimizde işi ne diye sorarlarsa ne diyecez yazar mı diyecez demezlermi nerede bu adamın kitabı. kitabın olmadığı için yazar değilsin yani hala işsizsin.
daksin: sen takma kafana analeyyyy işimi sorarlarsa şimdi yok ama evlenince sizin kıza çalışacak dersin
