Biri gelip duvarlarına oyun hamuru yapıştırıp üzerine oynar göz koyacak deseler bir tarafımla gülerdim sanırım. Ancak tüm duvarlar bu şekilde. Mücadeleyi bıraktım. Nasıl mutlu oluyorsa öyle yapsın. Bir gün evi boyatırız ne olacak havasındayım.
Anne olmayanların hakkında yorum yapmaması gereken duygu.
Çünkü kimse tatmadan nasıl bir şey olduğunu asla bilemez.
Doğuran herkes annelik yapamıyor evet katılıyorum fakat Henüz çocuğu olmamış kadınların "ya ne var ya amma abartıyorsunuz hayvanlar da doğuruyor yeaaa" tarzı yorumları bende kürekle ağza vurma isteği uyandırıyor, net.
Ancak 2 aylık hamileliğimin bana kattığı şeyi soracak olursanız, karşıdan karşıya geçerken Bana bir şey olur diye değil de, bebeğimi kaybederim diye korkuyorum. Hiç olmadığı kadar koruyorum kendimi.
Aslında bebeğimi.
Buraya anne olduktan sonra da edit yapabilirim inşallah.
Bedeninl(d)e bir varlığı büyütmek mucizevi bir şey. Tüm canlılar için her dakika milyonlarcası da meydana gelse hepsi ayrı ayrı bir mucize bence. Umarım bir gün nasip olur isteyen herkese.
Başıma gelen en ilginç, en zor, en güzel şey. Bunu başkası yazsa eskiden gülerdim muhtemelen, "başına gelen en ilginç şey analıksa yazık dostum çünkü binlerce yıldır kadınlar bunu yaşıyor, çok da muazzam bir şey değil!" derdim ama öyle değil. Yılamazsın, yenilemezsin, yorulamazsın. Yanında hep güçlü, hep sağlam durman gereken biri oluyor hayatında. Mesela çok üzüleceğin bir şey olsa, sevdigin birini kaybetsen mesela onun yanında dövüne dövüne ağlayamazsın. Ya da biriyle tartışsan bile sesini yükseltmemelisin çünkü korkar. Hayata daha bir sıkı tutunma nedeni. Kök salmak gibi.
Gençlik döneminde özendiğim ve gelecek plânlarımda muhakkak yeri olan, yirmili yaşlarda "evlen" baskısına rağmen arama mesafe koyduğum, otuzlu yaşlarda da mücbir sebeplerle tamamen vazgeçtiğim aile içi departmanların eeeen zor pozisyonu. Yaş 37 oluyor doğurmak için doğurmak, baskı yüzünden evlenmek bana göre değil. Anarşizm hücrelerimde lanet olsun bro.