hamile kalındıktan 3-4 ay sonra oluşan duygu bütünüdür.
vücudun salgıladıgı hormonlar aşerme veya mide bulantısı, annenin vücudu istem dışı korumaya almasıyla oluşur ve 8-9 aylarda had safha ya çıkar.
fazlasıyla sorumluluk gerektiren birşey.. kadınların daha fazla sorumluluk duygusu olduğundan bu görev onlara verilmiştir bence. 9 ay karnında bir canlı olduğunu bilerek yaşamak,9 ayın sonunda hastanede gözünü açtığında yanıbaşında içinden bir parçanın durması,bebeğinin yüzüne baktığında kendinden bir parça görmek,"ağzı burnu aynı ben" diyebilmek, ilk "anne" dediğindeki mutluluk..en güzel duygu olsa gerek..
cesaret, sorumluluk, sabır, akıl, beceri, yeterlilik, ozveri, kocaman bir yurek, endise gibi kavramları beraberinde getirir anne olmak.
her kadının harcı olmadıgı gibi kadınlıgı ispat etmek ya da kimlik edinmek gibi bir misyonu yoktur anne olmanın.
anne olmak vermek'tir. illa dogurmak sart degildir. evlat edinilebilir anne olmak icin, bir cocuga sevgi, ilgi vermektir anne olmak...
cok da kolay anlatılamayan bir sey anne olmak; * yavrum, bebegim, kızım seni hep sevecegim seni hep koruyacagım demek ve olumden delice korkmaktır anne olmak, cok korkmak.. geride yavrunuzu kuzunuzu bırakmaktan acayip korkmaktır anne olmak.
*ultrasonda o minnacık kalp kasının goruntusu ve sesi karsısında acayip duygulanmak, aglamak; dr'un gozlerinin icine bakmak her seferinde endise ile saglıklı degil mi diye sormak, alınan onca kilodan hic sikayet etmemek, hamilelik boyunca kocaman olan o gobisi oksamak, konusmak, bebek hareket ettigi zaman anne karnında sevincten havalar ucmak ve her seferinde cok sasırmak...
dileyen her kadın yasasın,
kimse mahrum kalmasın...
şimdi efendim konu hassas tabi. amma kadınları niye anlayamadığımız konusunda önemli bir yer tutuğunu anlamaya başladım bu olgunun.
bence sakin ve mantıklı düşünmeyi kötü etkileyen bir olaydır bu.
yani annenin tek derdi içgüdüsel olarak evladının sağlığı, mutluluğu falan oluyor. kafayı meşgul eden en büyük olay da bu oluyor elbet.
böyle bir durumda zaten genelde duygularıyla hareket eden kadınlar hepten duygu manyağı bir şekilde davranmaya başlıyor.
şimdi bu kadının bir kızı olduğunu düşünelim. kız çocuğu olduğu için annesiyle daha fazla takılıyor bu şahıs.
anne de anne olmak olgusu gereğince iyice saçma sapan bi şeyler yapıyor.istemeden de olsa kızını üzüyor, sinirlendiriyor.
kızı anneye hafif nefret, kızgınlık, sevgi böyle manyakça şeyler hissede hissede o da anormalleşmeye başlıyor.
e biz de erkekler olarak anlayamıyoruz gibi bir çıkarım yapayım dedim ama gene olmadı eksiklikler var işte.
resmen mesai harcıyorum anlamak için kızları ama olmuyo işte neyse by..
hamilelik başlangıcı itibari ile içindeki maneviyatı ikiye katlayan, dünyaya bakışını değiştiren, insanı sevgi sarhoşu yapan tarifi imkansız, yaşanılası duygu.