tsubasa:anne ben çıkıyorum.
anne:sen çık zaten.hiç bu kadının yardıma ihtiyacı varmı diye sorma.bulaşıkları yıkayayım da ondan sonra çıkarım deme.sen bulaşık yıkamayı biliyo musun tsubasa?bak hedegül teyzenin kızına;kız tam bir hanım.oturması kalkması,konuşması,saçı başı bile kıza benziyor.kızın bilmediği pasta,börek yok.sen git traktör sür.elin yakışmaz zaten yemek yapmaya. biz kız doğurduk, artık ev işinden elimizi eteğimizi çekeriz dedik.ama nerdeeee.ama suç babanda,sende değil.kız kız gibi erkek erkek gibi yetiştirilir dedik ama anlatamadık.
zil çalar...
tsubasa:şemsiyemi unutmuşum anne verir misin?
anne: bir mağaza gördüm orada çok güzel kıyafetler var.
pantalassa: neresi orası?
anne: el vaikiki *
pantalassa: hahahahhaaaaaaaaaaaa * o lcw olmasın sakın..
- bana bakacak mısın yaşlanınca?
+ hayır huzurevine koycam seni.. merak etme taksitlerin aksamıcak..
- hahahaaa sen bakmassan ben bu varlıkla birini tutarım..
+ hergün tv gösteriyo nasıda dövüyolar o kadınları oralarda.. çocuklarıda gelip gitmiyo..
- bugünlere getir.. yetştir büyüt.. *
+ şaka tonton şaka.. ben seni kendim dövcem paranıda çatır çatır yiycem..
- +%&/(.
+ şaka anne valla..
anne: hayatında biri varmı yavrum?
kız: evet anneciğim var.
anne: ne senin sevgilinmi var hemde daha bu yaşta hemen ayrılıyorsun çabuk senin derslerin var okulun var vs vs vs..
tarkanın müstehcen "hüp" klibinin ortalıkta döndüğü vakitlerdir. anneyle tv karşısına geçilir.
anne:cık cık cık abarttı bu adam da iyice ay şuna bak açmış bi de göbeğini kıllı kıllı ıyy..
m: öyle deme anne ya hepsini izle bi önce klibin.
anne: nesini izliycem kızım izlenecek bi şey olsa..
m: bak ama tarkan ölücek birazdan sonra ruhu kızı izliycek.
anne: hadi ya( hafiften üzülmüştür duruma)
m: tabi sonra kızı başkasıyla dans ederken görücek üzülcek kız mutlu olsun diye tüy olup düşücek masaya (aşırı sulugöz olduğu bilinen anneye sömürü aşamasındadır)
anne: yapma ya.. hani bakayım....
m: yazık ya...
anne: öyleymiş hakkaten. (yavaştan gözler dolar.)
m: öyle..
anne:......
m: anne ağlıyo musun sen?
anne: ya yok..
m: ağlıyosun of anne ya buna da ağlanır mı yaa!
anne: napiyim ya anlattın öyle ölüyo falan üzüldüm işte.
akabinde gülmekten karna giren sancılar, gözü yaşlı bir anne ve ekranda kıllı göbeğini sallamaya devam eden bir adet tarkan...
canavar çenesini deldirmiştir. annesinin tepkisinden ürkmektedir. anne görür
a:kızım ne yaptın sen
c:anne helebe hübele (bahane aranmaktadır)
a:görenler sana ne diyecekler biliyo musun?
c:ne derler?
a: bu kız deldirmeye ne kadar meraklı derler!!
okul bitmiştir ve memlekete ailenin yanına dönersin. sen geleli 1 saat ya olmuş ya olmamıştır daha ki annen o her şeyi anlatan ses tonuyla yanına yaklaşır:
-ee kızım anlat bakalım nasıl gidiyor?*
+ne anlatıyım annecim iyilik, güzellik. bitirdik okulu geldik işte.
-arkadaşların nasıl, döndüler mi onlarda evlerine?
+döndüler hemen hemen aynı gün yola çıktık işte.
-hmmm!ee fehmi**de döndü mü? o nasıl?
+oda iyi anne, beni geçirdi demiştim ya sana
-seni geçirdi!?... *
+eveeett! Neee oldu ki???
-arkadaşsınız dimi hala bişey yok yani *
+evet anne arkadaşız, o benim en yakın arkadaşım diyorum bişey yok aramızda kaç kere sölicem, en azından şimdilik yok diyorum bak *
-şimdi arkadaşsınız ama bilmiyorum artık ne olur! bak kızım arkadaşlığınız bozulur sonra hoş olmaz! neyse aferin benim kızıma arkadaş kalın, kardeş kardeş aferin.
+ anne yaa öff???
-öfleme anneyeee!
ve her nedense takdir edilirsin anne tarafından. bu konu kısa bir süreliğine kapanır fakat bilirsin ki en yakın zamanda aynı diyalog onlarca kere olduğu gibi yine kendini tekrarlayacaktır, artık gerçekleri söylesem mi ne yapsam diye düşünmeye başlarsın.
Kardeşle birlikte ilk defa evde yalnız bir gece geçirilecektir. Yenilir, içilir, konuşulur ,uykusu gelinir, uyunur. gece saat 3 de telefon çalar. Kardeş panik atak geçirmektedir. Titremeyen kaslar kullanılarak telefona ulaşılır.
karşi taraftaki annedir " korkmuyorsunuz dimi kızım"
**
-anne ben 21 yaşındayım ve senin zamanındaki gibi değil artık 21. yaş.
+biliyorum canım, sen daha düynada yokken ben hegel okuyordum.**
- o zaman marks'ın söylediklerinin hegel'inkilerin tam tersi olduğunu da biliyorsundur.
+evet de bıdı da bıdı da. anneler evlatlarının bıdı da bıdı evlatlar da annelerinin hede de hödö.***
şeklinde bir parçayı içermesi de ihtimal dahilinde olan diyaloglardır.
anne:kızım sofrayı topla
kız:ses yok
anne:(salona girer)tamam toplama emi
kız:2dk beklesen ölürsün dimi eninde sonunda toplıcam
anne:yok kızım yok sen evlenme
a- bu gün bulaşıkları yakayamıycam valla
p- ee kim yıkıcak anne?
a- kızım yıkar herhalde..
p- şimdi yapmaya başlasan 11 12 sene sonra yıkar tabii niye yıkamasın.
a- terbiyesiz.
düğüne gidilecek. saç toparlanmaya çalışılmakta...
akşam vakti: anne nasıl olmuş saçım?
anne: ya olmuş da... tamam da...
akşam vakti: ne?
bir yandan saçın sağını solunu çekiştirmeye başlar anne...
anne: güzel olmuş da saçın birazını tokaların hegemonyasından kurtarmak lazım sanki.
akşam vakti: piki! ******
banaesmeyianlat bir arkadaşından telefon beklemektedir. ancak bir işi çıktığı için evden ayrılmıştır. tekrar eve dönüdüğünde annesi kapıyı açar ve ilk olarak şu diyalog kurulur.
banaesmeyianlat: anneeeeaaaaa naber ya şey dicem beni arayan soran oldu muuğğ??
düğünden dönülmüş, anne ve a.v., oturulmuş, düğünün kritiği yapılmaktadır. a.v. şarkı söyleyen bayandan fena halde rahatsız olmuştur...
av: iyi de anne, kadında ses yok. hatta daha da kötüsü, var, berbat. neyine çıkmış anlamadım. orda ciyaklayıp duruyor. neydi o mankenden bozma şarkıcımsı, assolistimsi şeyin adı(petek dinçöz aranmakta) onu öper başıma koyarım. kadından ilk ses çıktı, korkumdan sıçradım, kedinin üstüne oturdum sandım.
anne: günaha giriyorsun, kadının bütün günahlarını üstüne alıyorsun, onda da epey olduğuna eminim. çıkmış orda kocasına yardımcı olmaya çalışıyor (adam düğün derneklerde grubuyla müzik yapar. eşi de emekli olduktan sonra onunla çalışmaya başladı).
av: annem, takdir ediyorum, cidden, ama bu işe ihtiyaçları yok, keyfi yapıyorlar. ayrıca berbat yapıyorlar, haricinde takdir etmem, beğenmem gerekliliğini beraberinde getirmiyor yani.
anne: evleneceğin zaman onları tutacam düğününe, ancak helallaşırız. hem de ettiğin bu laflara cezalısın.
av: ondan sonra da sorma "neden evlenmiyorsun" diye...
bir arkadaşla annesi yürümektedir. adamın(!) biri karısını evire çevire dövmektedir sokak ortasında. çevreden yetişenler ayırır. anneden tepki gelir:
anne: aman, şuna bak, ne günlere kaldık, insan karısını sokak ortasında döver mi, terbiyesiz, dört duvarı allah niye yaratmış, insan karısını evinde döver, di mi canım! **
pazara gidilecektir. alışveriş listesi yapılmakta...
a: onu al, bunu al. şunu bi de 2 kilo armut al.
av: (gazete okuyan herşeyden habersiz baba işaret edilerek) onun için mi? *
a: evet. bi de karpuz al. içini biz yeriz, kabuğunu da aklına ellerimle sokacam!
av: geçtiiii...
kız: anne, hani büyüyünce evleniyolar ya, anne : eeee * kız: ben diyorum ki, koca dediğin gel de gelsin, git deyince de gitsin. anne : hıııı, fino istiyosun yani!***
