%99'u futbolla ilgilenmeyen annelerin oğullarıyla girdiği maç diyaloglarıdır..
tarih: 20 ağustos 2009
yer: ali sami ye... yok artık daha neler, bizim ev tabii..
maç: galatasaray-levadia tallinn
maç yeni başlamıştır ve anne odaya girer.. galatasaray sarı kırmızı formalarıyla sahada, levadia tallinn yeşil.. futbolla pek alakası olmayan anneye o an bir tuzak hazırlanır.. gol dakikası beklenir, beklenir, beklenir ve sonunda keita topu ağlara gönderir.. spiker, arap olduğundan annenin golü hangi takımın attığını anlayamayacağı düşünülür ve..
l*- hay allah, yedik golü iyi mi..
a*- (tepki yok)
l- (golün tekrarı görüntüye gelmektedir) cık cık cık, olacak şey mi ya, bomboş bırakılır mı orada o adam.. (göz ucuyla anne izlenmektedir)
a- (tepki yok)
l- yok yani.. sen git o kadar transfer yap, para bayıl, elin estonu gelsin, kendi sahanda yensin seni.. olacak iş değil.. yok yok rijkaard'la olmay...
a- aaaağ, oğlum yeter ama.. iki saattir sesimi çıkartmıyorum, hala beni kandırmaya çalışıyorsun.. o kadar saf değiliz yani..
l- tüh, anladın mı anne ya?
a- tabii anladım oğlum.. duymuyo musun spiker hakan şükür diyor, hasan şaş diyor, seviniyor bir de, müslümanız tabii bizi destekliyor..
l- sen de haklısın anne.. *
ilgiliymiş gibi görünmeye çalışıp saçma sorular soran anne ve geçiştirici cevaplar veren evlat arasındaki diyaloğu belirtir. messela:
anne:kimle oynuyoz çocum
evladı:brezilya anne
anne:maç türkiye'de mi yoksa brezilya'da mı?
evladı:kore'de
anne:bak nasıl dalga geçiyo eşşek seni
evladı:anne, sus anne..
cumartesi günü oynanmış olan türkiye - ispanya basketbol karşılaşması esnasında girilen diyalog.
evlat: hadi ömer hadi oğlum vur içine!..
anne: ben kanalı değiştiriyorum, zart kanalında zurt programı var..
evlat: anne ya en heyecanlı yerinde yapılır mı bu! zaten 4 buçuk dakika kalmış.
anne: yaa ne 4 buçuk dakika ama yarım saat sürer o şimdi, her şeye faul çalıyo hakem.
evlat: dur anne dur. şunuda sokarsak maç bizim.
anne: hedo değil mi şu saçı sakalı karışmış. ormancılara benzeyen?!
evlat: yok anne ne hedosu, o oğuz savaş.
anne: aman ne bilim ben değiştiriyorum kanalı!..
evlat: anne ver şu kumandayı 3.10 kalmış şunun şurasında.
anne: ulenn!.. bıktım maçından ne zaman bitecek bu turnuva! bak yine durdurdu hakem, süreyide işletmiyor şerefsizzz, işletsene adam süreyi... (valide burada hakeme veryansın eder)
evlat: anne antrenör mola aldı, hakem napsın.
anne: nasıl antrenör bu zırt,pırt mola alıyor. demek ki işini iyi yapamıyo, salak. fatih terim hiç mola alıyor mu?!
evlat: .......uzaklara boş boş bakar.
anne ile türkiye milli takım maçı izleniyorken.anne başlar konuşmaya;
+aa bizimkiler çok iyi oynuyorlar alırlar maçı.
baba devam eder;
_evet evet iyiler valla.
anne hafif kısık sesle;
+bizimkiler kırmızılılar mı?
+ ay yine mi beşiktaş ın maçı.
- zaman ne çabuk geçiyo di mi.
+ bi baki vardı noldu o çocuk.
- gitti gitti diyarbakır da mı ne şimdi
+ aa niye yolladılar o çocugu ne güzel oynuyodu, seviyodum o çocugu.
sürekli atak yapıyor bizimkiler, top da kornere çıktı
annem de alakadar görünecek ya;
bizimkiler mi kullanıyor diye sorusunu patlatıverdi!
tabi bu tarz sorulara aile bireylerinden cevap almamaya alışkındı garibim.
zaten üstelemedi. merak ettiği için de sormamıştı biliyorum.
seviyorum işte ne yapayım.
-bizim takım hangi renk?
+bordolar bizim anne.
-neden tersine gidiyorlar?
+adam zorda kaldığı için geriye döndü anne.
-bizim kale bu taraf mı?
+yok anne dedim ya işte bu taraf bizim.
-biz ne tarafa gol atacağız tam olarak?
+bu gidişle atamayacağız anne.
ailecek 38cm Çük ekran televizyonda heyecanla milli maçı izlerken
+ biz hangisiyiz? deyip gözleri o mesafeden seçemediği için bezelye ayıklamaya devam etmesidir. canım annem ya...
babam maçı çok sever her maçı izler genelde.
annem bu durumdan iyice sıkılmıştır.
ve bir gün patlar
" yeter artık ya sana bi maç cd si yapalım koy koy izle televizyona da biz bakalım. "