geçtiğimiz yıllarda bir asansörde damacanaya hallenen kişiyi hatırlıyorsunuzdur.
geçenlerde annemle evim şahane izliyoruz, selim bey yolda bir damacana bulmuş, onu sprey boyayla boyadı, sonra ucuna bir ampul taktı bir de tepesine bir şey geçirdi öyle tasarım bir abajur yaptı. o esnada söz konusu diyalog gerçekleşti:
ben: anne biz de boyayalım mı damacanalarımızı renk renk
annem: olur
ben: ama biz abartırız valla evin her yerine koyarız
annem: bence o kadar süslemeyelim sonra millet damacanalarımıza tecavüz eder.
resmen yarıldım. çünkü o olayın olmasının üzerinden o kadar zaman geçmiş, hiç öyle bir muhabbet yokken nereden hatırlayıp bağlantı kurdu bizim valide şaştım kaldım hay canım benim.
+ mama bugün nasılsın.
- mama ne kız!
+ anne demek anne ingilizcede!
- ingiliz miyiz kız biz.
+ yok da sadec...
- gerizekalı mısın sen git kız! tepemin tasını attırma kak soğan doğra...
-Oğlum seni tutuklayacaklar.
+Neden anne noldu?!?!
-vampirsin sen.
+Noldu annem yine?
-Geçenki kızlar kimdi, ha?
+Şey anne biz takiliyoruz öyle ya.
-Sapıksın olum sen, iki kızla olmaz birini bırak. Geçende fotografini gordum 3 kisi kizlarin evine gidip pis pis içmişsiniz. Naptınız o gece? Ay vallahi kalbime ağrı girdi ayh.
+Ya anne napmış olabiliriz eğlendik bir şey olmadı.
-olum nasıl olmadı? Yoksa sen şey misin, o renkli okul kulüplerdeki oğlanlardan? Doğruyu söyle oğlum. Bak biz senin aileniz.
+yok annem arkadaşım onlar benim. Bak sevgilim bu kız. Diğeride ev arkadaşı işte. Rahat ol annem.
24 yıllık oğlundan nasıl suphe ettin annem? Lisede evde bastigin zamanlar olmamis gibi.
Annem valizimden çıkardığım 70lik jack daniels'ı görür;
- tüüh boyun devrilmesin, taa kıbrıs'a gittin de ala ala içki mi aldın!
- anne bu viski türkiye'de 130 lira. ben 48 liraya aldım.
- iki tane alsaydın ya.
Oglum televizyonun sesini kis abin yatiyor dedikten sonra, camasir makinesini calistirip elektrik supurgesini acan anne de en az o diyaloglar kadar komiktir.