- baba yarın bi' taksim yapayım, çizimlerimi göstericem.
+ otur ders çalış oğlum.
- ya zaten çalışıyoruz.
+ çalış çalış ders çalış.
+ ders çalış.
+ matematik ne oldu matematik?
+ otur ders çalış.
- peki.
yazları sıkça yapılan sahil gezmelerinin birinde gece geç saatlerde eve dönerken anne ile babanın birbirine sarılmış, sokaktan bağıra çağıra geçtikleri anda ben yani evlatlarının uyarma ihtiyacı hissetmesidir.
insanlar uyumuş olabilirler.
sessiz biraz.
şişştt. az kaldı zaten. susun biraz.
....
....
senin düşüncelerin olmadığını düşünüp, senin icin onlara göre en iyi kararı verdikleri andır.
beğenmedikleri birşey söyleyince o düşüncenin arkasında birşeyler arayıp bu kiı neler yapıyor acaba dedikleri ve hobby olarak yapmak istediğin herşeyin seni okul'dan alıkoyabileceğini düşündükleri ve yasakladıkları an.
kızını yeni evlendirmiş ailenin yanına zorla alıp götürdüklerinde saygılı ve sessizce* tüm o sıkıcı konuşmaları dinlemenizi takdir bile etmeyip, konuşma tıkandığı ve herkesin birbirinin yüzüne baktığı o mal sessizlik anlarından birine gelindiğinde
- oğlum allah kavuştursun desene fatma teyzene.* hiç öyle şeyleri bilmez bizim oğlan. şeklinde karizmanızın ve saygınlığınızın ortasına sıçması. tamam belki karizmanız yoktur ama biraz saygı amk. sonra da saygı bekliyorlar.
insanların ilerde yaşadıklarına pişman olacakları anlardır..
ama sözlük allasen bak şu olaya; arkadaşlarla pikniğe gidilmiş, yeni kaynaşmanın gerginliği ve karşıda oturan kızın güzelliği aklı kurcalarken bir telefon çalıyor, kim? anne..
:oğlum naptın
:iyiyim annem kahvaltı ediyoruz sen naptın-annem dedim ya kız çarpık bir gülücük fırlattı yüzümün orta yerine-
:iyi oğlum vardınız mı?
:vardık anne.
bütün bir masa sanki birşeyler olsa da gülsek diye bekliyormuş gibi, nasıl güldü o nasıl şen kahkalardı aman tanrım.
"anaa kadına bak hem kahvaltı yaptık diyo çocuk, hem soruyo vardınız mı diye" gibi çatlak sesler duyordum etraftan.
ve potansiyel sevgilim yüzüme hafif baktı, bir şempanzeye güler gibi güldü bana*
anneme nasıl gıcık olduğumu o anda belirtmeye hiç bir sayı birimi yetmez..
yıkıcı darbeyse babamdan geldi. servis tutulduğu halde akşam arabayla beni almaya gelmişti.. *****
üzülmeyin geçici bir süreçtir çünkü bir süre sonra yaşanılmaz.
Hayır, büyüdüğünüzden artık anlamaya başladığınızdan değil,onlar büyür çünkü.
Yaşlanırlar, hastalanırlar.
O zaman korkarsın işte...
Tüm gıcıklıkları sevimli gelir bir süre sonra.
Gelmiyorsa dert etme, hala vaktin var demektir.
Keyfini çıkar, nefes alıyorlar ya; daha ne...
sizin için önemli bir şeyleri anlatırken dinlemedikleri, ilgilenmedikleri an.
daha da fenası yırtınıp anlattığınız şeyi dinlemedikleri için anlamamamış olmaları ve sonra tekrar sormaları.
sabır sabır sabır...
kızan evlat kişisi çok grekmedikçe bir şey anlatmaz kendi başına halleder.
bu sefer de; "sen bize hiçbir şeyini anlatma evladım aferin" serzenişleriyle muhatap olur.
sabır sabır sabır...
babayla konuşulduğunda olup dediği ve annenede söyle sana arka çıkacam dediği ve annenin yanında anneye destek olrak sana izin vermemesidir. ikisininde topu bir birlerine atmalarıdır.
- bizim oğlumuzda çok güzel gitar çalar.
+ aa ne güzel ben çok severim müziği.
x tamam anne uzatma istersen.
- ayol neden uzatmayacağım evladım bilsinler ne kadar muhteşem biri olduğunu.
+ * gerçektende hiç muhteşem bir insan görmemiştim.
x daha muhteşem şeylerde gösterebilirim istersen.
+ ...
- oğlum ayıp ne diyorsun?