a-nereye?
sp-büfeye.
a-ne alıcaksın ki bu saatte??
sp-dergi alıcam anne!
a-kızım bu saatte dergi mi kalırmış. h... söylesene şuna bişey. (babaya sesleniyor)
sp-ay anne gazete mi bu. hem hava alırım bunalıyorum evde.
b-(baba lafa karışır) yok gitmek biyere. gidip gazete alacağın ne malum.
sp-gazete değil baba, dergi.
b-tamam işte. ne malum belki başka bi dolap döndürecen sen.
sp-allahım ya. iyi gitmiyorum be!
b-zaten ben izin vermeden biyere gidemezsin sp hanıım.
sp-carala carala (bağırma efekti)
a-azdı bu azdı.
periyodik aralıklarla uyarı yaptkları anlar:
tulbentustundesakiz..tulbentustundesakiz..tulbentustundesakiz..
bıbıt..vıkvık..
evden çıkma hadisesini kocaya kaçma sorunsalına benzetme:
-nereye gidiyosun sen şimdi??
-cafeye anne bizimkilerle oturcam.
-hangi cafe bu?
-napcan kahve içmee mi gelcen?
-gelirim valla! sen adam gibi gitte gel kaç ta evde olcan?
-üf bilmiyorum..
- bi saate evdesin.
bahsi geçen ebeveynler vakt-i zamanında biri 17 diğeri 26 yaşındaki iki kızını internet cafe den almaya gitmiş rezillik olacak ya en yılışık çalışana bizi işaret edip anneniz babnız geldi die cafenin ortasında bağırmasına sebep olmuştur..
bilgisayar başındayken gereksiz bahanelerle zırt pırt odaya dalmaları.
-'ya yeter artık girip durmayın' dediğimde,
-ne o gizli şeyler mi yapıyon? cevabını almam.
küçükken en sık yaptıkları seni adamdan saymamaları. örneğin: misafire gidilir, ev sahibi teyze çay demler ve sorar "pnar sen de içer misin çay?" tam "ha..." denilecekken anne ordan atlar çocuğun ağzı yokmuş gibi "ay yok pnar pek çay sevmez içmez o teyzesi" sen içten içe anneye gıcık olursun eve gidene kadar olayı, anneyi uyarmayı unutursun bir başka misfirlikte yine aynı sinir...
bir gün evde bir miktar para kaybolmuştur. evin ortaokul çağındaki oğlundan şüphelenilmektedir.
a: anne
b: baba
ç: çocuk(niyazi)
a: bey, şuradaki komidinin üstünde x lira para vardı, gördün mü?
b: yok hanım görmedim. kim aldı ki acaba onu?
a: bilmiyorum, daha birkaç saat önce buradaydı.
b: niyazi, oğlum sen mi aldın oradaki parayı?
ç: hayır baba.
a: peki gördün mü oğlum onu orada para vardı?
ç: görmedim anne.
b: annesi oğlumun parası bitmiştir o almıştır, büyütülecek bir şey yok.
ç: baba, ben almadım!
b: yavrum alabilirsin, paran bitmiştir, olabilir.
ç: ben almadım dedim!!!
a: oğlum isteseydin biz verirdik sana para.
ç: anneee ben almadım dedim ya. görmedim de.
b: olsun annesi parası bitmiştir. ondan almıştır.
ç: ben almadım diyorum anlamıyor musunuz!
gariban niyazi nin gerçekten paradan haberi yoktur oysaki.
ben gıcık olmam diyen beri gelsin.
hayatınıza karışmak istemediklerini söyleyip, yine de saygınızdan bir konuda izin istediğinizde sen bilirsin demeleri. siz de çok iyi bilirsiniz ki bu hayır demektir.
biri seni 9 ay karnında taşısın, sana dünyaya geldiğinde kol kanat gersin; diğeri seni beslesin-büyütsün, sen de onlara gıcık ol. akıllı olmak lazım. ana ve babaya ne yaparlarsa yapsınlar off bile dememek gerek.
yok harçlık vermediği için, yok bakarız dedikleri için falan ana ve babaya gıcık olmayalım ve onları başımızın tacı yapalım. zira bu dünyada sizi onlar kadar sevecek ve size onlar kadar değer verecek başka kimse yok.
not: bu satırları babasını 5 yıl önce kaybetmiş biri olarak söylüyorum. inanın babamı kaybettiğim gün yarımı da kaybettim ve ömrümün sonuna kadar da hep böyle olacak.