michael sikkofield in ağzından anlatımıyla şöyle oluyormuş efendim:
"He zaman geçtikçe ve büyüdükçe anladım ki sahiden de çatır çatır sevişiyolarmış ehehe."
eleman 13 yaşında "çocuk nasıl olur?" aralarında konuşuyorlar ondan sonra bizim arkadaşa derlerki sende öyle oldun. benim annem babam öyle şey yapmaz diyor. yaptılar yoksa sen olmazdın diyorlar. bizimki sinirleniyor hepsine kafa göz dalıyor tabi. daha sonra o acı gerçeği öğreniyor.*
kabullenilemeyen durumdur. size göre sevişebilecek yegane insanlar ingiliz- amerikan- fransız filmlerindeki adam-kadınlardır. türkler öyle bir şey yapamaz.
belli bir yaşa gelinceye kadar hiç birimiz nasıl olduğumuzu bilmedik kimisi leyleklerin getirdiğine inandırıldı kimisi hastaneden paket yapılıp alındığına.
cinsellik denen şey hep uzak tutulmaya çalışıldı zihinlerimizden. ailecek tv izlerken çıkan öpüşme sevişme sahnelerinde, anne babanın ikazıyla "ayıp, günah" diye diye beynimize öyle de yer etti.
sonra o dönüm noktasına geliyorsun ve bir anda nasıl olduğunu öğreniyorsun ya;
-nasıl yani annemle babam sevişiyorlar mı? dumuruna uğramanın travma izlerini taşıyoruz hepimiz.
şimdiki nesil çok kolay ulaşıyor bu bilgilere belki ama biz öyle değildik.
ben orta okuldaydım bunu öğrendiğimde ve başlarda anne babamdan tiksinmiştim.
doğrusu nasıl olmalı orasını ben de bilmiyorum.