eski nesillerden yeni nesillere aktarılan genellemelerdir. her ebeveynin hayat tecrübelerinden değil de konu komşudan duyup çocuklarına da aktarmayı görev addederler. tabi söylendiği an sıkıcı ve boş gelse de zaman geçtikçe değeri ya da kastettiği anlaşılır.
bunlardan bazıları;
- elinin körü.
- eşşek sıpası
- Ay vallahi ne olacak bu çocuğun hali bilmiyorum
- Yemiycem demek yok. Yemiycem demek yok. Yemek seçilmez.
- Bitecek bu tabak
- seni alan 2 gün sonra kapının önüne koyar.
- ben senin yaşındayken..
annelerden ve babalardan duyması olağan adeta bir klasik haline gelmiş sözlerdir.
-anne arkadaşlarlayız,az gecikicem.
+hayır olmaz hemen eve geliyosun.
-ama anne bana güvenmiyor musun yoksa?
+sana güveniyorum kızım,ben çevredekilere güvenmiyorum..
-???!!!!??
- çok değil günde bir saat çalışsaydı böyle olmazdı.
+ gezmesine yine gezsin, ona bir şey dediğim yok. ama tekrarını da yapsın.
+ evet! tekrar çok önemli. bunu defalarca söyledim kendisine
- özünde iyi de arkadaş çevresi kötü.
+ Şerrefini s*ktiğiminin. yazın ver sanayiye çalışsın köpek gibi. pere öyle kolay kazanılmıyor. çalışsın da görsün hayatı.
Not : Bunca yıldır sanayide çalışmış olan arkadaşlarım var bi boka yaradığını görmedim.
-Bizim zamanımızda böylemiydi? Bir hata yapsak babamız bizi eve almazdı sırtımızda odun kırardı.
-sen bizim değerimizi ölünce anlarsın.
-bizim oğlanı bilgisayar bozdu almayacaktık hiç eve.
-daha geçen gün vermiştim harçlık, ne çabuk bitirdin?
-elin ibneleri için ne üzüyosun kendini be kızım.
-sen evlenince yemin ederim adam seni iki günde kapının önüne koyar.
-sen yat geceleri öyle üstün başın açık sonra da hasta oluyorum dersin,bebekken de böyle ateşliydin sen.