babamın bize 'fazla kola içmeyin, hatta bundan sonra yasaklıyorum bu eve kola girmeyecek!' dediği halde, markette bakkalda ne kadar bardak kase eşantiyonlu meşrubat varsa almasıdır.
tapılası varlık annemin her odama girdiğinde bana çaktırmadan kül tablası ve çakmağımı alması. üşengeç olduğunu bildiği evladın çakmak ve kül tablası almak için odadan çıkmayacağını düşünerek bir sigara az içirmek için girdiği bu çaba takdir edilesidir. iyiki vardır.
ağlamaması için çocuk dövmek, lan dengesiz sen o çocuğu döversen tabi ağlar , bırakacaksın susacak. elimde olsa gelişine çakardım ha " bikere indir o elini " diye.
- baba, ben de sigara içicem !
+ bak oğlum, sigara çok zararlı bir şey, hooh-hooh*
- baba, zararlıysa, sen neden günde iki paket bitiriyorsun ?
+ ağız tiryakisiyiz oğlum biz, içimize çekmiyor bak, hooh-hooh
+ sigara mı içiyon lan sen !?
- hee duman halkası bile çıkarabiliyom, ağız tiryakisiyim ama.
"tanımadığın kimseyle konuşma" diye sıkı sıkı tembih ettikten sonra, sokakta "adın ne bakıym senin" diye sorup sevimlilik yapan teyzeye cevap vermeyince "kızıııııııııığm/oğluuuuuuuğm cevap versene ne ayıp. biz bunu yabani de büyütmüyoruz aslında ama ehe ehe" yapmaktır.
birini evet dediğine diğerinin hayır demesidir. böylece çocuk ne yapacağını şaşırır. otorite boşluğunu kullanrak kendi bildiğni yapar ve ileri sorunlu bir çocuk olur. tutarlılık önemlidir çocuk yetiştirmede.