kesinlikle bir lütuftur, çocukların kıymetini bilmek gerek.
bir çocuk için hayatımı karartamam dedi biri, tüm vaktini işine ayırıyor çünkü maddi açıdan eşine güvenmiyor, diğeri benim çocuğum doktor olmalı diyor yani kendi yapamadığı her şeyi çocuğa dayatacak.
allah nasip eder mi bilmiyorum ama bu anlatılanlarda bir terslik var, asla böyle olmam sanırım.
çok güzel bir şey olmasına rağmen, anne baba olmaya yetileri gelişmemiş, çocuğun maddi ve ruhsal sağlığı için yeterli yetiştirme seviyesine sahip olamayan kişilerin ertelemeleri ya da kendilerini geliştirdikten sonra gerçekleştirmeleri gereken durum. saksıdaki bir çiçeği bile yetiştiremeyip, çocuk yetiştirmeye kalkmak çocuğa yazık etmektir. evlenmeden, çocuk sahibi olmadan önce herkes bir çiçek yetiştirmeli ya da bir evcil hayvanı büyütmelidir ki canlıya bakmanın ne demek olduğunu öğrensin.
araba kullanmak için bile ehliyet alıp , belli bir eğitimden geçmek , belli şartları sağlamak gerekirken , dünyaya çocuk getirip bir birey yetiştirirken hiçbir eğitimden geçmeyerekten çocuk sahibi olma , böyle adaletsiz bir dünyaya bir tane zavallı insancık daha getirme durumu.
sorumlulukmuş, zormuş falan filan. olmak ve başarabilmek. yeterliliğini veya yetersizliğini sınamak aslında. çoğumuz çocuklarımızla büyümeye başlarız. koca koca bedenlerimizin içinde bebeklerimizi kucağımıza aldığımızda, ne kadar küçük olduğumuzun farkına varırız. onlarla bilikte tekrardan konuşmayı, yürümeyi öğreniriz. sadece fink atmaktan, sevişmekten ibaret yaşantı birden, oyun bahçesi, mama ve bok kokusuna bulanır. farklıdır, renklidir. kendimizi gerçekleştirmemizin tek yoludur çocuk sahibi olmak. sevginin saflığını ögrenmektir yeniden.
uzaklarında dahi olsak.
ana olmak doğurmak değil, yetiştirmek o boş levhayı * güzel anılarla doldurmaktır. sakınmak,yanında iken özlemek ve özletmektir. Ana olmak çok kişinin nasip alamadığı dır. Hiç bir hayat koşulu yoktur ki evlada eziyet ettirsin. Bunu hayat koşulu sayıpta kendine kılıf biçenler ,makası vurdukları o kumaşın bedelini asla ödeyemeyeceklerdir.
*Yapılan kimsesiz çocuklar yuvası ziyaretinden yeni bir anı ile dönüyorum. Anlatmaya dilim varmıyor ki bunları uzun uzun anlatma ne kadar etik olur bilmiyorum . Çoğunun anne ve babası var ama "-keşke olmasa idi" diyorlar. Bunu söyletecek bir ebeveyne lanet yağdırmak geliyor içimden.
O minik ellerin kocaman yürekleri var. Yürekleri ıslak daha bu yaşta gözyaşlarını içlerine akıttıkları için! inançları ve güvenleri yok zamana karşı. Korkuları ise oldukça çok... Yarınlarının ne olacağını bilmeden yaşıyorlar. Bulundukları yerde güvenli olduklarını biliyorlar ancak "-ya sonra ?!" diyebilecek kadar büyüdüklerinin farkında değiller ! Onlar daha 9,10...13 yaşında. Ancak yürekleri çoktan yaşlanmaya başlamış.
Sokaktaki hayvanlara bile anne baba iç güdüsü verilmişken bu meziyetten yoksun kalan insanlar yüzünden bu çocuklar eziyet çekmişler.
Şanslıyım ve şansımın getirdiklerini onlarla paylaşmak için artık elimden geleni yapıyorum....