arada bir beni unutan, sen kimdin diye soran, sorduğu sorudan sonra dumur olan ben " o kadar şey anlattım sana, o kadar dertleştim hatırlamadın mı" gibilerinden hayıflandıktan sonra genede sevdiğimi fark ettiğim yazar. sürekli takip ederim, yazdıklarını okurum, bazılarına katılır, bazılarını abartı bulurum. muhabbet insanıdır. arkasından boşa sallayanlar önce bir tanımaya çalışsınlardır.
Kaliteli, soz sanatindan nasibini haylice almis, zeki, parlak ve cesur yazar. Toplumumuza disaridan bakma sansina nail olmus, gorduklerini bize anlatmayi gorev bilmis faydali insan.
yazarlığı hakkında yapılan yorumları çok abartılı bulduğum bir sözlükçü. eserlerine (en sevilenleri dahil) şöyle bir göz attım ve oldukça sıradan şeylerle karşılaştım. muhtemelen son derece nazik ve güleryüzlü, melek gibi bir insandır. ancak birbirimizi kandırmayalım; yazarlığı çok kötü. kendisini seviyor olmamız bu gerçeği görmemizi engellemesin lütfen.
kahve dövücüsünün hınk deyicisidir. bu nasıl bir başkasının avutkalığı için kendini paralamadır akıl sır ermiyor doğrusu. zavallı poe, mezarında dönüp duruyor olmalı.
ilginçtir sol frame'e her gelişinde tüm yazarların nick altı entry girme isteğini kabartan yazar.
kendisinin sesi soluğu çıkmadığı halde enteresan bir şekilde entryleri üzerine bol bol polemik yaratılmakta ve görüldüğü gibi bu polemikler sonucunda bir kesim tarafından sabah akşam nick altına çemkirilmektedir. bu veriler doğrultusunda görülen o dur ki sözlük olarak her şeyimiz doğru bir annabell lee'miz eğridir.
bu arada kendisini tanımam etmem. ha "peki o zaman ne diye elin yazarı için böyle dır dır dır konuşuyosun ?" derseniz, tabi ki anaabell lee polemiğinden kendime ekmek çıkarıp popüler olmak için. yani burada konsept bu dediler. yoksa yanlış mı geldim ?*
tutarsız, en az eleştirdiği kitap kadar kendisi ile çelişen ve kesinlikle dinlere karşı bir garezi olan bir değişik yazar. tamam inanmıyorsun da, bana ne kardeşim? inandığını/inanmadığını kendi içinde yaşasana.. benim inanıp inanmadığımı kimse biliyor mu? kime ne lan? nedir bu şov merakı?
ayrıca bilmesi gerekir ki;
dünya üzerindeki tek din islamiyet değildir. eleştiri getirirken; ateist hede, müslüman hödö gibi ve çokca benzerleri bulunan içsel yakarışlarını çeşitlendirsin bari. hayır, ondan sonra objektifim, pozitif bilime bel bağladım gibi argümanlarla gelirse bir ömür boyu, çekilişsiz kurasız ayar kazanır benden..
inançlı insanların inancına saygı göstermeyen allahsız gömünist yazar. halbuki inanmıyorsa bile saygı göstermesi lazım. inanmadığına saygı göstermek gerçi geri zekalılara mahsustur ama olsun. boşa koysun dolmasın, doluya koysun boşalsın.
ben şahsen bir nudist olarak çok rahatsızım kendisinden. bediüzzaman hocaefendi hazretlerimize, pek muhterem hz mahmut'a karşı sergilediği saygısız tavırları yetti de arttı gayri. terbiyesiz.
oynuyorsa:
hiç komik değil. kafam kıyakken gülebilirim.
gerçekten öyle ise:
entrylerinin tamamında bir hamlık mevcut. bak bilgi içersin demiyorum bazı şaşkalozlar gibi. salt bilgi uzman görüşlerinin ahmakca aktarılmasıdır ve uzmanlar başka konularda fikri omayan zır cahillerdir. hadi bunu geçtik bu sebepten. bilgi istemiyoruz. yani savunduğunu akademik nesnel argümanlarla destekle demiyoruz. hay sikcem bu çoğul ekini "uz, iz" bir de bu hasıl oldu bünyede bu ara. seyirciler adına niye konuşuyorsam? şizofren ettiniz lan beni!
bilgi beklemiyor-um, bir referans merkezine yapışsın ikna etsin derdinde değili-m. bir düşünce stili umuyorum, arzuluyorum ki, resmi ideolojinin zihinleri dağlamadığına dair küçük bir şans verebileyim, adaletsizlik yapmış olmayayım kendisine ama, şu ana kadar yok. annabell lee'nin her entrysi tıpkı bir matadorun salladığı basit kırmızı bir bez parçasından sonra seyircilerin "oleee!" nidalarıyla ritüele dönüşen o dünyanın en salakça eğlence tarzı kadar sıkıcı. fakat, matador fanatikleri her sallanan bezden sonra birbirlerine sarılıp ağlamaklı olmaya devam ediyorlar. çok önemli not: boğalar renk körüdür, kırmızı falan bilmezler, sallanan bezi tehdit olarak algılarlar. bu önemli nottan sonra annabell'in karşısında her sallanan beze koşarak tepki veren boğamsı kişileri de bir boğa burcu erkeği olarak esefle kınıyorum.
bu körler ve sağırlar ülkesinde sayılarını arttırmamız gerektiği türde insanlardan. sayıları gitgide azalan, türkiye'nin aydınlık yüzlü insanlarından birisi.
bir dine mensup olmak gibi, bir dine mensup olmamak da kisisel bir tercihdir. cogunlugu ele geciren gerilerin her yerde yapabilecegi gibi, yurdumda da artik farkli olmak zorlasmakta. kadinsaniz basiniz bagli, erkekseniz biyiginiz ustten dogru iyice kisaltilmis modelinden degilseniz, yandiniz, daha da yanacaksiniz.
inanmak bazilarina iyi gelir, iyi insan yapar. ve bu inanc tanrisi ile kendisi arasinda cok ozel ve gizli bir sey ise, saygi duyulur bu inanca kibarca. ne zaman ki bir şova donusur, baska inanclara ya da inanmayanlara hosgorusuzluge donusur, iste orda itirazimiz baslar.
yurdumda hizla yayginlasan kasaba gorgusuzlugu, hayatimizin her alanina yayilmakta. inanc alaninda ise, daha da kotu bu az pismis, gorgusuz mumin halleri. hersey bir şova donusmus durumda. zevksiz ve cirkin bir şova. iste annabell lee bu gorgusuzluk, zevksizlik ve hosgorusuzluk ortaminda elinden tutarak, omuz omuza laik cumhuriyetin ustune yuruyenlerin onunde, barikat kurabilecegim kardeslerimden biridir.
