üç arkadaş okul çıkışındayız. bi arkadaşın abisi gelmiş. sevindik lan eve bırakacak sonuçta otobüsten kurtulduk o gün.(+ abi, - bizim arkadaş)
- abi, burası iyi şöyle kenarda iner misin?
+ ?!?
akşam tv izlerken laptopun mouse ile televizyon kanalını değiştirmeye çalışmak ve bi bok olmadığını görünce teknoloji yeterince gelişmedi daha yhaa diye söylenerek salaklığını hayıflanmanın ardına gizlemek. sonra da bunu sözlüğe yazıp beni okuyan üç beş kişiye salaklığımı ifşa etmek. allahtan çok okuyanım yok. *
cep telefonumu mouse olarak kullanmaya yeltenmişliğim de var benim ama onu anlatmıycam. çok salak sanarsınız o zaman beni.
elektriklerin kesilmesiyle birlikte tv nin başından kalkıp yarın giyeceğin gömleği ütüleme isteğiyle ütü masasının başına gitmek. ütünün fişini prize takıp ütünün çalışmadığını görmek. belki priz bozulmuştur deyip başka prizde şansını tekrar denemek. daha sonra elektriklerin kesilmiş olduğunu hatırlamak. en sonunda ise yüzde beliren mavi ekran ve dfg falan system failure.
dolmuşta yaşanan yoğun para trafiğinden ** sonra, en son elime gelen ve normalde benim olan para üstünü dalgınlıkla "bu fazla gelmiş" diye dolmuşçuya geri göndermem.
faudel'in officiel feysinden paylaştığı yazıyı google translateye güvenerek ''2 konserde türkiye'de'' olarak anlamak. yazıda turque, turkey benzeri hiç bişey geçmediği için kelimeleri tek tek çevirmek ve fas'a gideceğini öğrenmek. sevinçten deliye dönmüşken yasa boğulmak.
lan kıllanmadımda değil, türkiye'de onu tanıyan yok, niye gelsin? ama umut fakirin ekmeği...
tibbi olarak bu tür olaylara pek salaklık demez ki şöyle;
abdli bilim adamlarının fareler üzerinde yaptığı deneyler, beynin bazı noktalarının, yorgunluk anlarında günde 40 defa uyku haline geçebildiğinigösterdi. bu durum, beynin diğer bölümleri uyanık olsa da yaşanabiliyor. bilim adamları, bu durumu özellikle aşırı yorgun olunan anlarda yapılan aptalca hataların nedeni olarak gösteriyor.
söz konusu deneylerde, fareler genelde uyudukları gündüz vakti uyanık tutularak beyin faaliyetleri gözlemlendi. i̇ncelemeler, farelerin uyanık olmalarına rağmen beyinlerinin bazı kısımlarında hücrelerin uykuya geçtiğini gösterdi.
wisconsin ve madison üniversitesi araştırmacıları tarafından yapılan araştırmada, beyin hücrelerinin uykuya geçmesinin, farelerin normalden daha fazla hata yapmalarına neden olduğu da anlaşıldı. araştırma ekibinde yer alan dr. chiara cirelli, uykuya geçen hücre sayısının fazla olmadığını, ortalama 20 nörondan 18′inin ayık kaldığını belirtti
iyilik yapılan kişiye ''teşekkür ederim'', size hunharca çarpıp yeri boylatmış olan kişiye kalkmaya çalışırken ''çok özür dilerim'' demektir.
yurtta tam izlenmekte olan kameranın önünde orayı burayı açıp ''bak burda ne çıktı ya'' demek, ve ayarı veren belletmen anonsuyla dumurlardan dumurlara koşmaktır.
etütte müzik dinlerken sevgiliyle mesajlaşılıyordur. bubbagump kişisi yoklama almaya gelen belletmeni duymamış, hoca da azarlamak için yanına kadar gelmiştir. yan taraftaki arkadaşın dürtmesiyle hoca nihayet farkedilmiştir. kulaklıkları çıkartmayı işaret eden sert fizikçiye ''efendim aşkım'' demek, tescilli bir salaklıktır. akabinde hoca bile kendini tutamayıp yarıla yarıla gülmüştür.
telefonunun pin kodunu bilmediğini unutup telefonu kapatmak ve bir daha açamamak.
puk kodunun yazdığı kart başka şehirde.bunu bile bile kapattım telefonu.salaklık diye buna denir. müşteri hizmetlerini arıyorum bakım nedeniyle yardım edemiyorlar. çaresizim.yok mu bir çözüm allah ını seven yardım etsin.
hayatım boyunca yaptığım en büyük salaklıktır. sene 2008. ağustos ayında canım dondurma çekti. oturduğumuz ev kira o zaman 9 katlı bir binanın 8. katında oturuyoruz ve binada asansör yok. neyse aceleyle cıktım, bakkala geldim. aldım dondurmayı parayı vericem, arıyorum cebimde para yok. acaba düşürdüm mü endişesiyle bakkala; birazdan geliyorum abi dedim. dondurmayı koydum yerine. kafamı eğdim, yerlere bakarak eve doğru gidiyorum, bulamadım. 8 kat çıktım eve girdim. parayı masamda unutmuşum. aşağıya indim tekrar bakkala gittim aldım bu sefer dondurmayı eve girene kadar terden sırılsıklam oldum. direk duşa girdim. dondurmayı dolaba koydum.
duştan çıktıktan sonra o dondurmayı yiyemedim. öyle kaldı. ertesi gün bizimkiler yemiş zaten, boşuna yoruldum. zaten çok uğursuz bir evdi. taşınırken o eşyaları nasıl indirdim sormayın, hatırlamıyorum.