göze kolay kolay batmayan, lise öğrencilerinin genelinin hoşlanmadığı dil bilgisi konusudur. türkçeyi öğrenmek adına önemli bir konudur. sadece yazı dilinde anlatım bozuklukları irdelenir, konuşma dilini kapsamaz.
öğrenciler tarafından zorlanılan, öss, kpss gibi sınavlarda en çok hata yapılan konudur. temel bazı kuralları bilmek gerekir ki bu kuralları bilmek dilbilgisine de hakim olmayı gerektirir. en kesin çözümü pratik yapmaktır. bu da nasıl olur?etrafta konuşulan, duyulan muhabbetleri irdelemektir. nerde ne yanlışı var bulmayı becerebilmektir. sonrasında bir bakmışsın ki anlatım bozukluğu da neymiş...
örnek: "aradaki farkı ve nüansı iyi anlamak gerekir."
fark=nüans demektir. iki defa kullanmaya gerek yoktur.
*noktalama işaretlerinin eksikliği sonucunda oluşan anlatım bozukluğu:
genç adamı görünce ne söyleyeceğini bilemedi.
burada ne söyleyeceğini bilemeyen kişi gizli özne mi (o mu?) yoksa genç mi? bakın, bir vürgülle cümlenin manası değişiyor.
genç, adamı görünce ne söyleyeceğini bilemedi.
*neden olmak ve sağlamak eylemlerinin hatalı kullanımı: "neden olmak, yüzünden" her zaman olumsuzluk belirten durumlarda kullanılır efendim. "sağlamak, sayesinde" gibi kelimeler ise olumlu bir durumu betimler.
yanlış kullanımları şöyle olabilir;
-öğretmenim sayesinde tüm arkadaşlarıma rezil oldum.
-karşıdan gelen araç kazanın olmasını sağladı.
-onun verdiği ilaçlar yüzünden hemen iyileştim.
*deyimlerin yanlış kullanılması: aynı anlama gelen sözcüklerle birarada kullanılmasından oluşur genelde.
-babası kızınca bir anda susuverdi, ağzını bıçak açmadı. (ağzını bıçak açmamak deyimi susmak manasına gelir zaten)
vb.. şeklinde birçok başlıkta toplanır bu hatalar. çok detaylı durumları mevcuttur. çok soru çözerek, anlatım bozukluğu konusunu halledebilirsiniz. çok soru çözünce anlıyorsunuz ki aslında soruların çoğu aynı mantık üzerine, aynı soru kalıpları üzerine kurulu. her gün 15 soru çözüp anlatım bozukluğu konusunda dahi olunabilir.
anlatım bozukluğu sorularını çok çözünce psikopatlaşırsınız. her yerde her şeyde anlatım bozukluğu arar olursunuz. hatta anne, babanızla konuşurken "aa anlatım bozukluğu yaptııın!" bile diyebilirsiniz şuursuzca. fazla abartmayın.
edit: hayırdır kardeş nesini anlamadın? ayrıntılı da anlatırım gerekirse.
öss de ömrümü yediler. o kadar düzelttim hala bozuk hala bozuk. sorun aslında şu kimse de yanlış anlamıyor kime göre bozuk la bu cümleler. misal 'sahil kenarı' mis gibi işte neresi bozuk bunun tipinden tepkiler verilecek cümleler öbeğidir
en sevdiğim dilbilgisi konusudur. hemencecik yakalardım anlatım bozuğunu. obsesif kompulsifsen işler daha kolay bu bağlamda.
büdüt: noldu? çekemedin mi?
uyku uyumak için eve geldiğimde ayaklarımı çıkarırken, gözlerim bu başlığı seyretti. tam cevabımı ağzı yalan konuşan bu arkadaşa geri iade edecekken, onunla aramda kapatılamaz bir nüans farkı olduğunu anladım ve bu yüzdende şahsen, ben kendi adıma kendimi intihar etmeye karar verdim.
ilk anda yakalayamadıysan seni bir süre uğraştırabilecek olan, ama dil konusunda başarılı insanların çok da zorlanmayacakları bir Türkçe konusudur.
Hazırlık kitaplarında, deneme sınavlarında çok komik örneklerini görmekteyiz.
hatta bir keresinde deneme sınavında çıkan "sevinçten saçını başını yoldu"ya yerlere yatıp ayaklarımı tavana kaldıraraktan gülmek istemiştim de ortam namüsait şekilde tezahür etmişti.
gülememiştim, yazık.
çoğu haber spikerinin yapmaktan kurtulamadığı; tanınmış, duayen yazarların bile düşebileceği bir durum. dil bilgisi, dikkat, mantık ve biraz zekayla yapılması çok zor bir durum. ayrıca bu erdemlere sahip şahsın karşındakinden anlatım bozukluğu içeren bir cümle duyduğundaki durum, vaziyet:
+aaa anlatım bozukluğu yaptın arkadaşım.
-olum konuşmada anlatım bozukluğu mu aranır lan.
+abi ben ne diyorum sen ne diyorsun ya.
-lan bi git başımdan
türkçenin en keyifli konularındandır. zaten o bozukluk hemen göze çarpar, tabi biraz kitap okuma becerin varsa. yoksa sittin sene bulamazsın o bozukluğu.
ne sen (sevdin) ne de ben sevdim.
öss sınavına girdin mi? (öss nin sonundaki s zaten sınavı demektir)
genç adamı karşıdan karşıya geçirdi. (genç adamı mı karşıya geçirdiler yoksa genç birisi mi adamı karşıya geçirdi?)
çok başım ağrıyor (başım çok ağrıyor)
gibi klasik örnekleri olan, başlangıçta zor gözüken fakat pratiği kazanıldıktan sonra en rahat çözülebilen konularından birisidir. her öss sınavının(!)* banko konusudur ve yaklaşık 2 soru gelmektedir.
elimde olmayarak içinde bulunduğum durumdur. türkçe'yi çok iyi anlayıp iyi konuşabilsemde, çok fazla anlatım bozukluğu ve yazım hataları yapmaktayımdır. duygularımı kaleme dökememe özürlüsü bir insan olarak kendimi nasıl ifade edeceğimide çoğu zaman bilemiyorum. elimden geldiği kadar anlatmaya çalıştığımda ise ya karşımdaki beni tam olarak anlamıyor ya da benim hakkımda 'biraz kıt galiba' diye düşüncelere kapılıyor.