belki insanlar dinlemeye hazır, gönüllü olmadığı, belki kendisi anlatmaya cesaret edemediğinden yıllarca içine kapanan, dudaklarını sımsıkı kapatan, püskürmek üzere bir yanardağ gibi için için kaynayan kişi.
dinlenilesi insandır, belki de son bir hamleyle hayata tutunmaya çalışıyordur, onu dinlemeyerek uçurumdan atlayışına ortak olmak çok acımasızca davranış olur, son bir şansı herkes hak eder.
anlatacak çok şeyi birikmiş yalnız insan, bence anlatamadığından yalnız kalmıştır. twitter onlar gibi binlercesiyle dolu. önceden kağıda aktarılırdı anlatılamayanlar şimdi, beyaz bir ekrana.
kalabalıklar içinde yapayalnız hisseder, anlatacak o kadar çok şey, söylenecek o kadar söz vardır ki, ama anlayacak bulunmaz. bu hepimizde var biraz, anlaşılamadığımızdan susarız belki de. içimize atmayı içimizi dökmeye tercih ederiz çoğu zaman. sonunda insan öyle sık boğaz olur ki, dayanamaz, patlar. kısacası var ise böyle birileri, dinlemek isterim. zira benim de birikmişim çok fazla.
Şehrim neresi benim? beni bu kadar yakan şehir neresi? Beni yakan şehri kabullenemedim ben. Sen kabullendin mi? Denizi olan bir şehirde yanmak da kötü. Kabullenemedim o yüzden.