adamı öldüren ilhan irem şarkısı. bendeki hatırası bir başkadır. aşk acısını körüklemesinin yanında bir de büyük usta giga'nın faal futbol yaşamını noktalamasının hemen ardından trt'nin onun anısına hazırladığı onun vedası belgeselinde de kullanmışlardı bu şarkıyı. belgeselin bitiminde hagi'nin eski gollerini flu bir efektle gösterirken çalmıştı bu şarkı. çok etkilediydi beni. zaten hagi'nin vedasından ötürü o dönemlerde yüreği yaralı olan galatasaray taraftarını bir kız için değil de bu sefer hagi için ağlatmıştı, yürekleri dağlatmıştı. ilhan irem'i de gheorghe hagi'yi de sevin, tabi altay kalecisi şanver'i ve antalyaspor kalecisi adnan karahan'ı da...
ilhan irem'in, adama ruh haline doğru orantılı koyan şarkısı. mutluyken yerlere düşürecek kadar bir kederi yok, belki de ilhan'ın naifliğinden. ama eğer ki kederliyseniz, beşlere, onlara katlıyor o kederi. olmuyor, hiç olmuyor.
Herkese tavsiye ettiğim,bozuk moralleri biraz olsun düzelten,sözleri karşısında abandone olduğunuz ve daha iyi anlamak için dikkat ederken hüzünlerinizi bir an olsada unuttuğunuz sanat eseri.
ama bence bir çeşit avuntu, başka bir şey değil bu şarkı. ayrılıkların da sonu var demek, ne demek allah aşkına? mutlu olmanı, çok mutlu olmanı, bir süre bulutların üzerinde dolaşmış olmanı, anlarım.
ama sen de anla lütfen. bitti. ayrılık geldi ve
çöktü üzerine. bir daha hiç gitmemek üzere...
aslında bu şarkıları dinleyenlerin, şarkıyı; anlamalıyım, gitti, bitti, bitirdi ve asla gelmeyecek, sevgim elimde kaldı nereme ne yapayım şeklinde çevirmeleri gereken aksi takdirde batan, koyan bir şarkıdır.