anlamsızlığın hayatı yaşanabilir kılması için ya derin bir felsefi olgunluğa ya da bilinci tamamen yok edip, çeperden merkeze düşebilmiş meditatif bir duruma ihtiyaç vardır.
zira aksi yönde, bu hayatlarındaki anlamsızlığın çekilebilmesi için insanlar, ödül olarak vaat edilen öteki dünya tasvirleri doğrultusunda dini inanışlara sarılmış durumdadırlar.
ayrıca modern dünyanın şekillendirdiği algılarla, insanlığın geçmiş devrelerindeki algıların farklılıkları var. değişmeyen tek durum, içinde bulunduğunuz anın tek gerçek olduğudur. sürekli geçmiş ve gelecekte olan zihin, sürekli olarak "an"ı kaçırdığından hiç yaşamamış gibi hissetmemizi ya da "ulan ne çabuk 35 olduk, bi bok anlamadım ben bu işten" gibi hallerde olmamızı sağlayıp, hayatın anlamsızlığı gibi bir yaklaşımı beyinlerimize kazıyor ne yazık ki.