bulaşık makinesine kirlileri yerleştirirken çatal kaşıkları ayrı ayrı bölmelere düzgünce koyuyorum. hem yıkandıktan sonra yerleştirmesi de kolay oluyor. yani yemek kaşıklarının içinden fırlamış çatal görmeye dayanamıyorum ya da çatalların içinde kaşık. düzen içinde olmalılar çatallar kaşıklar bıçaklar o sepetin ayrı bölmelerinde olmalılar. o bölmeler boşa mı yapıldı be? annem ve tanıdığım diğer kadınlar beni bu konuda sinir ediyor da içimdekileri kustum sözlük.
dolapta katlanmış durumda olan elbiselerin aynı hizada olması, bazen de aynı renkte olanların üst üste dizilmesi. kitaplıktaki kitapların yan yana olanlarının aynı boyda olmasına özen gösterilmesi, masanın üzerinde üst üste duran kitapların isminin düz okunan tarafının çevirili olduğuna dikkat edilmesi, perdenin düzgün çekilmiş olmasına dikkat edilmesi... *
işyerime giderken caddenin 2km ötesindeki diğer giriş kapısına yürüyorum, ordan girmediğim zaman günümün uğursuz geçeceği hissiyatına kapılıyorum.
(bkz: bu herif çok yaşamaz)
telefonun pantolnun sol cepte olmasi. orda degilse yolda yuruyememek kadar hasass olmak. ayrica cuzdanin sag arka cepten baska cepe koyulunca kayboldu diye paniklemek. ne takinti ama.