hayatımızda gerçekleşen olayların, istediğimiz rota da ilerlememesinden dolayı, hayata ödetdiğimiz bedeldir. beklentilerimiz gerçekleşmediğinde; hayatı anlamsız bulur ve bir çok şeyden elimizi ayağımızı çekeriz. bize asıl gücü verendir hayat. yaşantımızda yolunda gitmeyen şeyler olunca, işte o gücü barındıramıyoruz ve hayata anlamsızlığı yerleştiriyoruz.
peki hayatın anlamsızlaşmasına etken olan şeyler nelerdir? biz mi? yoksa bizim kaderimiz mi? yoksa çevremizdeki sinik görünüşlü insanlar mı? ben söyleyeyim mi cevabımı? bana ağır basan düşünce insanlar... çünkü öyle ufak şeylere anlam yükler ve onlarla yetiniriz. ama oradan bir şahıs çıkar ve anlam kattığımız şeyi anlamsızlaştırmak için bütün marifetlerini sergiler. nedeni belirgindir çünkü... onun kendi hayatında anlam vermediği önemsiz bir şeye sen anlam yüklüyorsundur. bu onu rahatsız etmektedir. ona göre gereksizdir ve bunu senin kafana sokmaya niyetlidir. bu yazdıklarımdan sadece, iki arkadaş arasındaki dialoglar gelmesin... bir kadın-erkek arasındaki ilişki, aile vb...
paragrafta ele aldığım 3 şıkta hayatı anlamsızlaştırma kavramı bakımından, öncelikle savunduğum düşünce yer alıyor, daha sonra bizzat kendimiz ve en son kaderin olduğunu düşünüyorum. bu tabiki benim fikrim ...
kim bilebilir ki? senin, onun hayatını anlamsızlaştıranı... ben kendi anlamsızlıklarımı sergiledim... peki sizce hayatı anlamsızlaştıran nedir peki?
kendinizi anlatamamanız ve bunun sonucunda başkalarının sizi başka şekilde anlamasıda hayatı anlamsızlaştıran olaylardan birisidir. üzücüdür, kalbiniz kırılır ama gerçektir.