hiç kendi fotoğrafınıza bakıp, arka planda bir yabancı gördüğünüz oldu mu? bu olay, kaç tanımadığımız kişide fotoğrafımızın olduğunu, başka insanların hayatının kaç dakikasında bulunduğumuzu merak etmemizi sağlar. hayallerin gerçeğe dönüştüğü anda mı yanlarındaydık? yoksa hayalleri öldüğü anda mı ordaydık? kaderimizde o fotoğrafın içinde olmak varmış gibi mi duruyoruz, yoksa şans eseri mi yakalanmışız? sadece düşünün; bir insanın hayatının büyük bir parçası olabilir ve bunu hiç bilmeyebilirsiniz.
Beni özene bezene yaratan kim? Sen! Ne yapacağımı da yazmışın önceden. Demek günah işleten de sensin bana: Öyleyse nedir o cennet cehennem?(ömer hayyam).
Madem bu dünya bile yok olacak birgün, sevginin bitmesine insan neden üzülsün? Sevgi mi kaderi kovalar, kader mi sevgiyi? Daha kimseler çözmedi bu bilmeceyi.
(bkz: hamlet)
Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi
ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol.
ne yazık ki, verilen sözler...sözcüklerin yüzünü kara çıkarttığından beri, sözler de tam anlamıyla düzenbaz oldular.
(bkz: w. shakespeare) (bkz: onikinci gece)