anlamlı facebook iletileridir. *
sıkılmadan sonuna kadar okuyunuz sanırım ki değdiğini göreceksiniz:
"şimdi sen ölüyorsun libyalı çocuk. senden 10 sene önce öldü ıraklı çocuk. senden 40 sene önce vietnamda nepalde yandı bir çocuk. senden 66 sene önce hiroşimada şeker yiyemeden öldü bir çocuk. senden 90 sene önce anadoluda beşikte öldü bir çocuk. şimdi sen ölüyorsun libyalı çocuk. keşke, ama keşke hiç bulmasaydı parayı lidyalı çocuk..."
dedim: "çok yalnızım."
dedi: "ben sana çok yakınım." (bakara, 186)
dedim: "bunca günahım var, hangisinin tövbe'sini yapayım?"
dedi: "allah bütün günahları bağışlayandır." (zümer, 53)
dedim: "yine bağışlar mısın?
dedi: "allah'tan başka günahları bağışlayacak olan yoktur." (âli imran, 135)
dedim: "rabbim benim senden başka kimim var?"
dedi: "allah kuluna kâfi değil mi?" (zümer, 36)
'gerçek şu ki; saat 12:12 olduğunda kimse seni düşünmüyor, şifreleri 1234 yapan insan hala yaşıyor, noel baba yok, tam karşıya geçerken kırmızı yanacak, istediğini alsanda aklın alamadığında kalacak, az kalan yemek daha lezzetlidir, pastayı kesen pasta yiyemez ve 7 dakikalık videoları da 2 dakikada beğenenler var, hayat işte...'
gözleri çok az gören bir babaanneye sahip olan bir arkadaşın, facebookta paylaştığı iletidir.
"babaanne hangisine vereceksin oyunu sen söyle ben mühür basarım dedim. o da 'sen altı okun olduğu yere elimi götür, ben basarım" dedi. temelinde 1923 olan belli oluyor."
edit: o güzel babaanne dün vefat etmiştir. allah rahmet eylesin.