güneş kendini bedenimden eksiltikçe, geriye anlamlaştırdığı hayatım kalıyordu. sessiz bir pazartesinin getirisi, geceye doğru uzanan soluklu bir macera olacaktı. Sonu gelecek her şeyi yad edecek, resimlerin anlattığı hayatlara göz kırpacaktım.
şimdi seslerin eşsiz bütünlüğünde, güçlü bir adam var. içimde biriktirdiğim anlamlara, yansıyan gölgelerle ve kendi başıma kalışlarımla mutluyum bugün..
Şimdi sessizliğe akan bir yolda, nazikçe adımlanıyor umutlar. Biraz hissiyatlı bir güne dair yazılan yazılar, açıklanmayı beklenen sevgi sözleri var.
Düşündükçe var olmuyormuyuz? anlamlarımıza gölge oyunları oynattıkça, hislerimiz de aşklarımız gibi heyecanlanmıyor mu?
aslında hiç eskimeyen ve bizi biz yapan bir şeyler daha var. gönlümüzden şuan geçen en güzel düşler, hayaller, düşünceler..
havanın durumu ağlamaklı bile olsa, ordan inen her yaş, aklımızı ve ruhumuzu temizlemekte aslında.
Sonunda yine bir gece vakti, huzuru keşfedeceğiz. her zaman olmasa da, istediğimiz her an anlamların gölgesinde kendimize sığınacak bir yer açacağız.
Issız bir dünyanın siyahlığı bugün anlamlı. Gölgelerin şahit olduğu insanlar, inandıklarını kaybetmiş.
Unutulmuş bir kaç şey içinde, doğan güneşin rengide var.
"'Anlar yoktur. Zaman var (mı) dır? Sonsuza dek hızla akıp giden yasam vardır. Yasam sürüp
gider...gider...gider. Yasam sürer. Biz de sürüp gideriz. Bir seyler her zaman sürüp gitmistir ve bir
seyler daima sürüp gidecektir.
'An'lar yasamın akısını durdurur. Yasamı durdurur. insan ormandaki kusları isitmek için durup
dinlememeli. Durup dinlemeden isitmeli okyanusun kükreyisini..."
.......................
" Bir sonraki 'an'ı beklemeyin. Bir sonraki 'an' diye bir sey yok. Sonra diye bir sey yok. Akıs sürer gider.
'An'ın parçası olun. Her 'anla birlikte yasayın. Böylece kaldırın anları.
