seda sayan tarafından gayet hoş okunmuştur. çoğunluk beğenmemiş ama hayatından kamyonla aşk geçmiş seda sayan genede güzel okumuştur. hissediyordur bişeyler.
maalesef seda sayan da seslendirmiştir. bunu neden yapmıştır bilmiyorum ama şarkıyı, filmi ve hatta anılarımı berbat etmiştir. sevenlerinden özür dileyerekten, her şarkı her şarkıcıya yakışmaz bence.
O şarkı. Şans eseri girdi hayatıma ve şu anda büyük bir yer kaplıyor, tıpkı şarkıyı paylaştığım insan gibi. Bir gece vakti, gökyüzündeki yıldızlar ve uzaktaki şehrin yansımaları dışında hiçbir ışık olmadan, bir nehrin kenarında dans etmek için arabayı durdurduğumda radyoda çalan şarkı. Kulağımdaki seslerin bu şarkı dışında sadece rüzgarın doğayla dansının hışırtıları ve karşımdakinin nefesiyken ne muhteşem olduğunu anladığım şarkı. Ne sevgilim ne de sevdiğim bir şarkıydı anı paylaştıklarım. O danstan sonra şarkı "o şarkı" oldu ama karşımdaki, şarkı kadar mükemmel olsa da asla "o" olamayacak. Üzücü ya da değil, ama öyle.
anlamak, anlamaya çalışmak, anlamakçözmeyeyetmezsensizolmaz, doluya koysan almaz, boşa koysan dol..iki ters bir yüz, gizli özneler sallantıda, telgrafın tellerine kuşbatışı.. eksik çıkıyorum bütün hesaplarda. sus diyorsun, susuyorum.
anlıyorum bu susmak yazgısını. ben anlamak yorgunu, anlıyorum. anlamak çözmeye yetmiyor. benim -de- yanan bi' canım var.
sesin, uçurumları özleten bakışın biraz, karanlık merdiven başları soluğun, ağzından içtiğim suların sarhoşluğu, derinliklerinin yankısı, kırmızı mızrak uçları, uçurum hep, uçurum. anlıyorum, geçilecek çöl benmişim, sonuna yolculuk edilen gece ben. bu beni sana bağlayan işte uçurum..
anlamak susmaya da yetmiyor. keşke diyorum, keşke başka türlü..
şimdi yaşamın kesik yerlerinden sızıyorum ancak su olup; anlasın diye bunca susabilenler
sana her$eyin nedenini açıklasaydım, " al amına koyayım, nedenleri $u $u $u " deseydim bile, anlamazdın.
sanki hala barda tanı$mı$ iki yabancıymı$ız gibi.
tüm romantizmimizi, iki bacağını ayırıp dümdüz seni pompalamamdan ibaret saydın. bi' günden bi' güne oral seks bile yapmadın.
ama ben bunu bile dile getirmedim bi' çok zaman. sadece, tam en ate$li yerindeyken o ilk sekslerimizin, henüz daha a$kın o bünyemi kavuran ate$ine ark olamamı$ken, yeni olmamızın da verdiği cesaretle kulağına küçük bir fısıldamayla ifade etmi$tim 69 isteğimi. yapmamı$tın bile.
ya arkadan vermemene ne demeli ?
korka korka demi$tim sana " dön!!1 " diye. dönmemi$tin. o koca kıçını her tokatlayı$ımda seni kaybetmekten korkuyordum ben. ama sen, sen sadece sikilmenin derdindeydin. belkide, ben olmasam da farketmezdi orada.
gerçi, ayrılma isteğimi dile getirdiğimde, tüm o saçma ili$kimizin yaralarından sargı bezlerini söküp attın. dökülüverdi ağzından seni seviyorum'lar, senden ba$ka bi' erkeği dü$ünemiyorum'lar.
peki sadet nerde köpek ?
öhöm, köpek dediğime bakma. hala canımsın benim.
kızgınım sadece. bu kadar aptal bi' idiot olmana. kızgınım.
ve sen, iki bacağını ayırabiliyorsun diye, içine girip topu topu 30 saniye sürdürseydim gidip gelmeyi, belki o zaman anlardın.
ama ben, sırf seni seviyorum diye, o kırk yılda bir gelen ve " uzun sürsün " kıvamından öteye gidemeyen mırıldanı$larına kar$ı koyamayıp dileğini yerine getiren lambadaki cin oluveriyordum.
aldırı$ etmeyip en az 15 dakika pompalamasaydım seni, i$te belki o zaman anlardın.
ama anlamadın!
sanki bir vibratörmü$üm gibi beni kullandın. satın aldın. sırf benden 16 ya$ büyüksün diye. sırf seni senin hayatına girmi$ tüm adamları sevdiğinden bi' milyon kat daha çok seviyorum diye.
değildim ama, senin o sandığın $ey. anlatamadım. anlatsaydım da, anlamazdın..