karşıdakinin ne dediğini anlamadığın halde anlamış edaları yapmaktır. ya o kırılmasın diye yapılır ya da "şimdi -anlamadım ya- dersem tekrar anlatmaya başlar, en iyisi -hı hı, tabi tabi- diyeyim bari" diye yapılır.
büyük ölçüde karşıdaki kırılmasın diye yapılır. ama anlamış gibi yapınca ortaya bir risk doğuyor ve gelip sana malum konu hakkında bir şey soruyor ve afallayıp kalıyorsun. dikkat gerektiren bir durum.
dinamik dersinde hoca size bakarken "evet, evet, tabi canım, hatta bunu anlamamak için bi gerizekalı olmak lazım" manasında ona doğru kafa sallamaktır.
genel olarak ortalamaya vurulduğunda anlatıcı, diğerlerine nazaran göze daha değersiz gelir. o anlatırken bizim kafa başka yerdedir ve anlatılan anlaşılmaz. bu durum okul hayatında çok yaşanmıştır. -anladınızmı çocuklar? * evet evet, tabii ki anladık öğretmenim. gibi.. karşımızda çok değer verdiğimiz biri olduğunda ise bu durumla karşılaşılmaz. karşılaşılsada tekrar anlatması rica edilir ve anlatılan iyice kavranılır.
bazen benim yaptığımdır. dinlemiyorum karşımdakini. candan erçetin ne demiş:
yani sustum genelde
bazende gülümsedim nazikçe
dinlemediğim belli olmasın diye.
ama insanın canı sıkkınken o kadar konuşulmaz ki. çenen mi düştü noldu? konuşmazsam öleceğim hastalığına mı yakalandın. istemiyorum işte. dinlemek istemiyorum. senin sevgilinin, annenin, babanın ne yaptığı zerre umrumda değil. git başımdan. ha gitmiyor musun? o zaman al sana nazikçe bir gülüş ve defol.