geçmiş yaşantılarımız tamamen bize özgü olduğu için renkler ve zevkler konusunda tartışmıyoruz. ayrı yaşadık, ayrı algıladık olayları. başka gözle gördük, başka anlamlar yükledik tecrübelerimize.
sebibi açık: kimse kimse olamaz, yerine yaşayamaz. bu yüzdendir anlatılmak istenenlerin anlatılamaması. kimse beni anlayamaz çünkü benim yaşadıklarımı birebir yaşamadı , benim değerlerimle büyümedi, benim yargılarımla karar vermedi. anlaşılamamak ne kadar olağansa bunu dile getirmekte bir o kadar normaldir. sitemlere gerek yoktur doğanın kanunu budur.
+anlamayacağım konusunda hemfikir olduğumuz bir konu üzerine aksinin ispatını kanıtlamak adına deney yapmaya kalkışmaya utanmıyor musun? denekmiyim ulan ben!
-hönk?!
+anlamanı beklemiyordum zaten! *
''anlaşılmayacağını biliyorsan neden kendini boşuna yoruyorsun'' diye sorulası, önce kendini anlaması gereken insan söylemi.
(bkz: anlaşılamamışlıklar)*
düpedüz yalan bir söylemdir. çünkü her çırpınış sonunda anlaşılma ümidi taşır. ama kişi böyle söyleyerek anlaşılamamanın bir şekilde intikamını almayı hedefler.