öyle anlar olur ki kimi zaman, sadece söylenenleri değil söyleyemediklerimizi de anlayan biri olur, ya da sizin söyleyemediklerini anladığınız biri..
bakışlarından anladığınız anlar, mimiklerinden anladığınız anlar, sesine düşen gölgeyi gördüğünüz anlar, anladığınız halde anlamak istemediğiniz anlar, anladığınız halde anlamamazlıktan gelmeniz gerektiğini düşündüğünüz anlar, anlamadığınız halde anlamış gibi yaptığınız anlar.
ve hiç birşey bilmek, anlamak istemediğiniz, sadece susup beklemek, durmak istediğiniz anlar...
o "biri" ile birlikte öylece durmak istediğiniz anlar...
beynin duyduklarını harmanlaması.
işine gelir kimi, işine gelmez kimi.
duymayla mı orantılı yoksa algılamayla mı?
mantık mıdır ağır basan, yoksa duygular mıdır terazide hafif olan?
soyut olan mı seçiciliği arttıran ya da somut olması mı?
"bir hayali sevmek ama o hayalin sadece beyaz bir düş olduğunu bilmek. biri hep daha çok sever zaten. ben hep o çok seven oldum.
karşımda bir duvar. sustum kaldım.
anladım geç oldu ama anladım sadece zaman aldı bir 11 yıl kadar. yalancı aşkların ağırlığında gölgene tutunduğum günler oldu. teşekkür ederim bunlar için. aslında varlığın yokluğummuş. artık ben varım sen yoksun. olsun buna da şükür en azından pişmanlıklarım geçti. seni hiç aldatmamışım ne aptal bir sadakat anlayışım varmış ilk ve tek olmadığın için ağladığım o günler geçti artık. ilk oldun belki ilk aşkım ama tek olmadın, olmayacaksın. anladım. yaşlanırken anladım pişman değilim, yaşadım ve geçti yaşanacaksa yaşanacak, keşkeler yok artık. deniz kızı öldü artık. "
anlamak kavramların en zorudurç bazen en yakınınızda ki sizi anlamaz en uzakta ki anlar * anlamak başka bi kavramdır. birde anlaşılmak istenmeyen insanlar vardır. bunlar anlarlar anlarlar. ama onları anlayan çıkmaz yada çıkar yada çıkmaz.
(bkz: zordur anlamak kolaydır anlayamamak)
"iki kişinin birbirini anlaması imkansız değilse mucizedir." hermeneuticste bu cümleyi söyleyeninin kim olduğunu hatırlamamakla beraber, mucize olduğuna şahit olmuşluğum var.
insan olgusuna değer vermekle başlayan bir süreçtir. empati kurmak, anlamak için dinlemek, izlemektir. kişinin duygularını, bakış açılarını, ne demek istediğini duygusal zeka ile farketmektir. samimi olarak ilgilenerek kişinin toplam özelliklerini, duygu ve düşüncelerini oluşturan enerjileri, gücünü ve zayıf noktalarını fark etmektir. sınırların nereden geçtiğini keşfetmek, usluba önem vermek, seçilen kelimerle ne demek istediğini kavramaktır. sahip olunan dürtüleri sağlıklı duygu ve düşünce alışverişiyle paylaşmak, bir insana insanca yaklaşarak, değer vererek, onu yargılamadan, çıkar gözetmeden ''duygudaşlık'' kavramıyla değerlendirmektir.
yaşım ilerledikçe daha çok anlıyorum
ne büyük nimet olduğunu ah ey güzel gün
boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum
kadrini bilmek lazım artık her açan gülün
şükretmek türküsüne daldaki her bülbülün
yanmak da olsa artık aşk ile yaşıyorum